Mutlu olmak elimizde!
Mutlu olmak elimizde!
Mutlu olmak ve mutlu etmek bizim elimizde. Elimizdeki imkanları en iyi şekilde koruyarak ve bize bu imkanları verdiği için Allah’a hamd ederek mutluluğun ipini yakalayabiliriz. Hepinizin bildiğini sandığım bir İran kıssasını yazmak isterim.
Bir zamanlar gezgin bir derviş varmış ve bir gün çölde yolunu kaybedip aç kalmış. Yiyecek bir şeyler ararken yolun kenarına atılmış boş bir meyve sepeti görmüş. Derviş, sepeti almış ve ‘Bu aç adama boş bir meyve sepeti verdiğin için şükürler olsun Tanrım’ diyerek yoluna devam etmiş. Biraz daha ileride kırık eski bir yay bulmuş Derviş ve ‘Bu aç adama kırık bir yay verdiğin için şükürler olsun Tanrım” diyerek yürümeye devam etmiş. Biraz daha ileride kuru bir kaç dal bulmuş ve ”Bu aç adama kurumuş dalları gösterdiğin için şükürler olsun Tanrım” demiş. Derviş, biraz daha yürüdükten sonra eski bir tencereye rast gelmiş ve ”Bu aç adama eski püskü bir tencere verdiğin için şükürler olsun Tanrım” dedikten hemen sonra ayağının dibine oltasız bir kanca görmüş ve ”Bu aç adama oltası olmayan bir kanca bahşettiğin için teşekkürler Tanrım” diye dua etmeye devam etmiş. Günlerce yürüdükten sonra karşısında geçilemeyecek kadar büyük bir ırmak çıkmış Derviş’in ve ”Bu aç adamın önüne geçilemeyecek kadar büyük bir ırmak çıkardığın için şükürler olsun Tanrım” demiş. Sonra da yaşlı Derviş, kancayı kenarı kırık yaya bağlamış ve yayı olta gibi kullanarak yakaladığı balığı kuru dallarla yaktığı ateşin üzerinde eski tencerenin içinde pişirip afiyetle yemiş.
Benim bu hikayeden aldığım kıssadan hisse; ”Dünyanın en mutlu insanı, elindekilerle yetinebilen olanıdır”. Bu dünyaya çıplak geldik, çıplak gidiyoruz, ne bir şey getirebildik ne de bir şey götürebiliyoruz, bırakabildiğimiz tek şey sevgi.
Bilim adamları tarafından yapılan araştırmalarda temel ihtiyaçlarımızı karşıladıktan sonra, fazla getirinin mutlu olmamıza bir katkı sağlamadığı görülmüş. Tabiki çalışacağız, tabiki hayallerimiz ve hedeflerimiz olacak ancak onlara ulaşana kadar ya da ulaşamadığımız durumlarda da, ne kendimizi ne de çevremizi mutsuz etmemeyi ve elimizdekilerle mutlu olmayı bilmeli, bu bakış açısını çocuklarımıza da aktarabilmeliyiz.
Hepimizin bildiği bir söz vardır. İmkanların için yukarıya bakıp isyan etmek yerine aşağıya bakarak şükretmesini bilmeliyiz. Şayet bunu yapmayacak olursak hem mutsuz olur, hem de mutsuz ederiz. Hatta daha da ileriye giderek olumsuz davranışlar ve hareketler içerisine girebiliriz. O nedenle elimizdekiler ile mutlu olmayı ve bu inancı hem kendimiz ve hem de çevremize aşılamamız gerekmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.