İçi boş vaatler
Dün Dünya Kadınlar Günü idi. Neredeyse her parti, her sivil toplum kuruluşu, her sendika birer toplantı yaparak kadına verdikleri önemden uzun uzun bahsettiler. Kadını yücelten ne kadar güzel söz varsa, kulağa ne kadar hoş gelen cümle varsa hepsini kullandılar.
Hatta bazıları daha da ileri giderek caddelerde kadın ve kızlarımıza birer çiçek verdiler. Çünkü dün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü idi. Kadınlar gününü kutlayan anlayış, her hangi bir farklılık olmadan, cilalı birkaç cümle ile kadınların gönlünü almaya çalıştı.
Yılda 52 hafta olmasına rağmen bizde kutlanacak yüzlerce hafta var maalesef. Her bir hafta içinde aynı basmakalıp sözler, aynı hareketler ve aynı eylemleri görmeye alıştık artık. Sadece sözlerle ve vaatlerle geçen haftalar insanları bıktırdı.
Dün Dünya Kadınlar Günün de hala daha çocuk yaşta evlendirilen kızlarımızın, eşinden ve yakınlarından şiddet gören kızlarımızın haberleri sütunlara yansıdı. Yine ezilen ve hor görülen kadınlarımız oldu.
Kadına verilen önemin daha fazla nasıl artırılması gerektiği konuşulmasına rağmen, bir arpa boyu yol alamıyoruz maalesef. Yine şiddet gören, itilen kakılan, namus ve töre cinayetlerinde hayatları söndürülen kadınlarımız oluyor.
Kadını anlayabilmek, onu daha iyi yaşam şartları sağlamak, onun istek ve ihtiyaçlarını gidermek için öncelikle kadını anlamak gerekir. Kadına ve kadın haklarına saygılı olmak gerekir. Sadece bir gün değil, bir ömür kadına değer vermek ve onu Allah’ın kutsal emaneti olarak görmek gerekir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.