Dile Ve Hayal Et

Alaaddin masalını hemen hepimiz biliriz. Sihirli lambası olan. Lambayı sıvazlayınca üç dilek hakkı veriliyordu. Üç dilek hakkım olsaydı; ölümsüzlüğü değil, ‘hayırlısı’ olacak kadar yaşamayı, dünyanın en zengin 10 kişisinden biri olmayı değil, kimseye muhtaç olmayacak kadar malvarlığı sahibi olmayı, mutsuz olmayı değil, ‘hayırlısı’ olacak kadar sahip olmayı istediğim ömrümde mutlu olmayı isterdim. Çok saf, temiz istekler değil mi? Ama gelgelelim o işler öyle olmuyor. Masal işte…

Her şey dört dörtlük değil. Her istediğimiz olmuyor. Her dileğimiz de gerçekleşmesi mümkün ihtimaller değil. Bazen olası etkilerin ne olabileceğini öngörebiliyoruz. Tıpkı determinizm felsefesindeki gibi aynı sebepler, aynı sonuçları doğuruyor. Bazen tecrübeyle bile fark edemediğimiz şeyler oluyor hayatta. Hayat insanı baştan aşağı ters döndürüyor ve beklentilerini yok edebiliyor.

Hayatta dileklerin, umudun olması çok güzel. İnsanlara yaşamanın bir amacı olduğunu hissettirir. Bireye ümit ve mutluluk verir. Bunlar olmasaydı depresyonun insanın kapısını çalması kuvvetle muhtemel olurdu. Onun için dileyin ve hayal edin. Her dilediğiniz ve hayal ettiğiniz gerçekleşmeyebilir ama arasından birkaç tanesi gerçekleşiverir belki…