Mustafa Ekmekcioğlu

Mustafa Ekmekcioğlu

Amerikan Başkanlığı

Amerikan Başkanlığı

AMERİKAN BAŞKANLIĞI

ABD bir cumhuriyet olarak kurulduğunda Başkan’a nasıl hitap edilecek sorusuna cevap aranıyordu. Öyle ya zaman 1780’erin başı, o günkü devlet idare sisteminde adamların bildikleri hitap şekilleri hep aristokrasiden kaynaklı; yani Kont, Altes, Majesteleri falan... İlk Başkan George Washington’a sormuşlar;

‘Yahu size nasıl hitap etmemizi istersiniz?’

‘Mr. President yeterli olur’ demiş...

Amerika’yı Trump denen şahıs mı bölünmenin eşiğine getirdi yoksa bu adamların öteden beri tarif edemediği bir başka kavram mı vardı? Tabii ki Biden güzellemesi yapacak değiliz. Biraz meselenin köküne inelim diyoruz. Yani tarihin tozlu sayfalarına...

Hem Cumhuriyetçi hem Demokrat Parti saflarında kati bir kölecilik yanlısı ve karşıtı bir bölünme vardı. Lincoln adında sade görünüşlü bir avukat, Cumhuriyetçi parti içinde ağır ama emin adımlarla yükseliyordu.  Adam ABD Cumhuriyeti’nin aristokratları sınıfına ait değildi, oldukça mazbut ve hatta fakir ailenin çocuğuydu. Karşısındaki blok bölük pörçüktü. Hele oy almasının zor olduğu Güney eyaletlerinde üç ayrı aday vardı.

Lincoln, kölelik karşıtıydı. Kölecilik sisteminin zaman içinde kaybolup gitmesi için gereken yasal düzenlemelerin yapılmasından yanaydı. Oysa partisinin içinde daha kesin önlemlerin alınmasını isteyenlerin sayısı az değildi. O sırada Başkan olan Bucahnan ise açıkça Güney eyaletlerini destekliyordu ama suya sabuna dokunmayan açıklamalar da yapıyordu. Lincoln seçilirse Birlik hükümetini terk edeceğini ilan eden Köleci eyaletlere ‘yani şimdi Birlik terk edilemez ama ederseniz de bir şey yapılamaz!’ gibi zihni sinir cümleler kurmakta üstüne yoktu. Sonunda Abraham Lincoln Başkan seçilecekti. (6 Kasım 1860)

20 Aralık günü Güney Carolina Birliği terk ettiğini açıklamıştı.

Başkan yemin töreni için başkente gizlice getirilecekti. Çünkü suikast duyumları ciddiydi. 15 Nisan 1865’te güvenlik görevlisini izne yollayıp tiyatroya giden Başkan burada kaderinden kaçamayacak ve öldürülecekti. İlginç olan aynı gece aşağı-yukarı aynı saatlerde Başkan Yardımcısı ve Dış İşleri Bakanı da suikasta uğramışlardı. Ancak onlar son anda kurtulacaklardı.

Nasıl tipik bir Amerikan darbesi değil mi?

Şimdi kendimize şu soruyu soralım; Lincoln ve düşüncesini yok etmek isteyen politik görüş 155 yıl sonra 70 milyon oy alıyor. Ve koltuğu terk etmemek için bir iç savaşa bile razı. Buna karşılık öbür aday ise ‘birlik ve beraberlik’ mesajı veriyor…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Ekmekcioğlu Arşivi