Son yıllarda yapılan dev yatırımların yanı sıra ilk önce İstanbul’da toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı ve hemen ardından Birleşmiş Milletlerde yapılan Kudüs oylamasındaki başarıların ardından Türkiye’nin yıldızı yükselmeye başladı.

Türkiye artık önünde durulamaz ve mazlumlara kol kanat geren bir ülke haline geldi. Aynı zamanda her zaman kanayan yara olan Ortadoğu’da çok ciddi, bireysel ve devlet boyutlu büyük bir liderlik rolünü üstlenmiş oldu.

Bunun en büyük kanıtını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son olarak yaptığı Afrika ülkelerinden Sudan, Çad ve Tunus’a yaptığı ziyaretlerde açıkca gördük. Özellikle de Sudan’da Sevakin Ada’sının imarına ilişkin olarak Türkiye’ye tahsisi bunun en güzel ve anlamlı örneğidir.

Türkiye artık bir buçuk milyarlık İslam aleminin yeni liderliğine oynamaktadır. Önümüzdeki günlerde Suriye, Irak, Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde Türkiye etkinliğinin hiç olmadığı kadar arttığını ve liderliğinin pekiştiğini göreceğiz. Bu ülkelerdeki Müslümanların ellerinde Türk bayrağı ve Erdoğan posterleri ile yollara düşmesi bunun çok çarpıcı bir örneğidir.

Bu yeni ittifak ve diplomaside ekstrem bir durum söz konusu olmadıkça, 2018 yılında ülkemizde ciddi ekonomik rahatlama olacağını, 2019 arefesinde tam bir icraat yılı olacağını söyleyebilirim. Bu bağlamda; yurtdışından finansal transfer ve yatırımcı gelişleri de hız kazanacaktır.

2018 ve 2019 içinde yabancı medyada ve ülkelerde, Erdoğan’ın bölgesel önemi ve liderlik karizmasına ilişkin övücü makale ve söylemlere şahit olacağız. “Erdoğan Rejimi, Erdoğan diktatörlüğü, ekseni kayan Türkiye” vb. gibi söylemlerin son yıllarda dillerden düşmediği bir dünyada; bu söylemler değişerek yerini, Türkiye ve Erdoğan övücü yazı ve sözlere bırakacaktır.

3. Havaalanı gibi dev projelerin de hayata geçmesi ile birlikte ekonomik olarak ileri bir hamle yapacak olan Türkiye, 2018 yılında rahatlama sinyalini şimdiden vermektedir. Bir milyon taşeron işçinin kadroya geçmesi ile iş dünyası ile de barışan Erdoğan’ın önü tamamen açılmış gibi görülmektedir.

Birleşmiş Milletlerin Kudüs kararını içine sindiremeyen ABD’nin koymuş olduğu vize kısıtlamasının da kaldırılmasını da göz önüne alacak olursak Türkiye’nin önlenemez yükselişini kimsenin durduramayacağını görebiliyoruz. 2018 yılı Türkiye’nin ve Recep Tayyip Erdoğan’ın yılı olacak.

Son yıllarda yapılan dev yatırımların yanı sıra ilk önce İstanbul’da toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı ve hemen ardından Birleşmiş Milletlerde yapılan Kudüs oylamasındaki başarıların ardından Türkiye’nin yıldızı yükselmeye başladı.

Türkiye artık önünde durulamaz ve mazlumlara kol kanat geren bir ülke haline geldi. Aynı zamanda her zaman kanayan yara olan Ortadoğu’da çok ciddi, bireysel ve devlet boyutlu büyük bir liderlik rolünü üstlenmiş oldu.

Bunun en büyük kanıtını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son olarak yaptığı Afrika ülkelerinden Sudan, Çad ve Tunus’a yaptığı ziyaretlerde açıkca gördük. Özellikle de Sudan’da Sevakin Ada’sının imarına ilişkin olarak Türkiye’ye tahsisi bunun en güzel ve anlamlı örneğidir.

Türkiye artık bir buçuk milyarlık İslam aleminin yeni liderliğine oynamaktadır. Önümüzdeki günlerde Suriye, Irak, Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde Türkiye etkinliğinin hiç olmadığı kadar arttığını ve liderliğinin pekiştiğini göreceğiz. Bu ülkelerdeki Müslümanların ellerinde Türk bayrağı ve Erdoğan posterleri ile yollara düşmesi bunun çok çarpıcı bir örneğidir.

Bu yeni ittifak ve diplomaside ekstrem bir durum söz konusu olmadıkça, 2018 yılında ülkemizde ciddi ekonomik rahatlama olacağını, 2019 arefesinde tam bir icraat yılı olacağını söyleyebilirim. Bu bağlamda; yurtdışından finansal transfer ve yatırımcı gelişleri de hız kazanacaktır.

2018 ve 2019 içinde yabancı medyada ve ülkelerde, Erdoğan’ın bölgesel önemi ve liderlik karizmasına ilişkin övücü makale ve söylemlere şahit olacağız. “Erdoğan Rejimi, Erdoğan diktatörlüğü, ekseni kayan Türkiye” vb. gibi söylemlerin son yıllarda dillerden düşmediği bir dünyada; bu söylemler değişerek yerini, Türkiye ve Erdoğan övücü yazı ve sözlere bırakacaktır.

3. Havaalanı gibi dev projelerin de hayata geçmesi ile birlikte ekonomik olarak ileri bir hamle yapacak olan Türkiye, 2018 yılında rahatlama sinyalini şimdiden vermektedir. Bir milyon taşeron işçinin kadroya geçmesi ile iş dünyası ile de barışan Erdoğan’ın önü tamamen açılmış gibi görülmektedir.

Birleşmiş Milletlerin Kudüs kararını içine sindiremeyen ABD’nin koymuş olduğu vize kısıtlamasının da kaldırılmasını da göz önüne alacak olursak Türkiye’nin önlenemez yükselişini kimsenin durduramayacağını görebiliyoruz. 2018 yılı Türkiye’nin ve Recep Tayyip Erdoğan’ın yılı olacak.