Düşünmek
Düşünmek belki de insanoğlunu diğer canlılardan ayıran en önemli farklılıktır. Düşünüyorum o halde varım diyen düşünürlerden bugüne varlık sebebimiz düşünmek iken gelinen noktada düşünmüyorum o halde varım şekline bir dönüşüm olmuş durumda. Acaba düşünmek mi yoksa düşünmemek mi daha iyidir? Bugünkü yaşamın koşuşturmacası içinde düşünmeden yaşamak bazen çok keyif verici olabilmektedir. Eskilerin vur patlasın çal oynasın şeklinde ifade ettikleri düşünmeden yaşamak, günümüz insanlarında yaşam tarzı olmuş durumda. Yarını düşünmeden bugün ne varsa tüketmek, sürekli ve sorumsuzca yaşamak türü olan yaşam biçimi hemen herkesi esir almıştır. Azıcık birikim yapmak, kıt kanaat geçinmek terk edilmiş, hep daha fazlasına bakılarak, bugünkünden fazlası istenir duruma gelinmiştir. Elbette bunda sosyal medyadan sürekli pompalanan saçma sapan bilgiler ve yorumlar etkilidir. Bu sadece ülkemizde mi diye bakıyorum, ancak hemen herkesin elinde bir telefon ve sürekli tüketme peşinde ekrana gömülmüş bir şekilde yaşanıyor. Eskiden insan insanla konuşur, dahası konuşurken yüzüne bakardı, şimdi ekrana bakıyor. Etrafta ne oluyor, nasıl oluyor, neden oluyor gibi bir kavram ortadan kalktı. Ne varsa her şey ekranda, ekrana bakarak konuşuyor, ekrana bakarak cevap veriyor. Gözlerin ne renk desen mavi diyecek kadar da ekranla iç içe yaşıyoruz. Bu durum insanın yapısına aykırı olsa da durum değişmiyor.
Yolculuk yapıyorum, etrafımda olup bitenleri anlamaya çalışıyorum. Bazen benim gibi düşünen birilerine rastladığım oluyor. Benzer yakınışlar ve şikayetler onlarda da var. Ya da benim gibi belirli bir yaş grubunda bunlar oluyor. Diğerlerinde ya yol yardımı adı altında ya da eğlence amaçlı olarak ekrandan göz ayrılmıyor. Bazı durumlarda da yol yardımı doğru noktalara ulaştırmıyor. En iyi bildiğin yol kendi bildiğin yol mottosu olarak yardım almadan da hedefe ulaşılabiliyor. Ancak ilk kez gidilen ve bilinmeyen yerlerde alınan yol yardımları da iyi olmuyor değil. Ben keşfetmeyi seviyorum. Belki de bunun için kaybolmak bazen iyi oluyor. İnsan doğruyu, doğru yolu bulmak için kendi sezgisine, düşüncesine dayanarak doğruyu bulmak istiyor. Böylece keşfetmenin keyfi yanında daha anlamlı ve gerçek bir farkındalık meydana gelebiliyor.
Bir seyahatimde Bükreş’e gelmiştim. Sanırım gün boyu uçak beklemek durumundaydım ve havaalanında çok ucuz fiyatla ulaşım sağlanan servislerden birisine bindim. Şehir merkezine gidip, geziyim diye düşündüm. Şoföre merkezde ineceğimi söyledim, merkeze geldim, etrafıma bakıp keşfetmeye çalıştım, zira geri dönüşte de aynı yerden döneceğim. Bükreş merkeze geldik. İndim, şurası burası derken kayboldum. Birisine soruyorum, yerlerin ismini de tam bilemediğim için doğru da ifade edemiyorum. Derken otobüse, tramwaya ne bulduysam hemen her toplu ulaşım araçlarına biniyor, belirli bir yere gittikten sonra iniyorum. Aslında şehir merkezinde bulunan hemen her yeri bilerek/bilmeyerek keşfetme ve gezme fırsatı buldum. Akşam olurken de servisten indiğim yere geldiğimi fark ettim. Bekledim ve servis geldiğinde de binerek yeniden havaalanına geldim. Şimdi düşünüyorum da ya servisi bulamasaydım diye. İnsan en kötüsünü düşündüğünde elindeki ile mutlu olabiliyor. Bulamasaydım elbette taksi ile havaalanına gidecektim. Bizim günlük rutinlerimiz içinde bilemediğimiz belki de bilmek istemediğimiz şeylerden birisi de alternatifleri bilinçaltımızda sıraladığımızdır. En kötü geri dönerim alternatifi her zaman vardır. Bu başkalarına zarar vermediği sürece iyi bir seçenektir. Ancak özellikle kritik karar verenler açısından alternatiflerin başkalarına zarar vermesi durumunda tehlikelidir. Zira sizinle birlikte başkaları da bu durumdan zarar görebilir. İşte düşünmek, alternatifleri ile değerlendirme yaparak doğru kararlara ulaşabilmek bu bakımdan gereklidir. İnsan kendi başına, yalnız olduğunda sıkıntı yok. Başka birilerini de kendi yanlışlarına sürüklediğinde sorumluluk büyük olmaktadır. Bu bir de kamu gibi herkesin hakkının olduğu bir durumdaysa 2 kere düşünmek, daha fazla sorumluluk bilincini ortaya çıkarmaktadır. Bu bakımdan kamu görevi yapanların en az 2 kere düşünmesi doğru sonuçlara ulaşması bakımından son derece önemlidir. Düşünülüyor mu? Onu kendi vicdanlarına sormak gerekir. Zira en büyük mahkeme salonu insanın kendi vicdanıdır.