Merve Çetin

Merve Çetin

Soyut lider

Soyut lider

Klişe bir soru vardır ya; “iktidar sizde olsa ne yapardınız” diye. Aklıma düştü. Ne yaparsınız, ne yapmazsınız?

Bir düşünün; devlet geleneğine sahip, tarihi köklü, adaletiyle tüm dünyada nam yapmış, yaban ellerde, “Keşke bizi de onlar yönetiverse” denilen bir ülkeyi yönetiyorsunuz. Her şeyiniz var, her türlü imkana sahipsiniz. Doktorunuz, öğretmeniniz, hizmetçiniz, korumanız, danışmanınız yok yok. Gerçekten fantastik bir hayat.

Bir programa katılıyorsunuz, konuşma metninizi danışmanınız yazıyor. Gazeteye demeç veriyorsunuz, televizyona çıkıyorsunuz sorulan sorular ayarlı. Mitinge çıkıyorsunuz, on binlerce hatta yüz binlerce kişinin atacağı sloganlar bir bir ezberletiliyor. Ama sizin bundan haberiniz yok. Her şey kendiliğinden “oluveriyor” zannediyorsunuz.

Sosyal medya hesabınız var, paylaşımlarınıza başkaları karar veriyor. Hatta sadece sosyal medya değil attığınız her adıma başkaları karar veriyor. “Falanca memlekette kahvehaneye uğrayayım” diyorsunuz, her şey önceden ayarlanmış. “Arkadaş benim canım oralet istiyor” diye içinizden geçiriyorsunuz ama yapamıyorsunuz. İlla çay içilecek.

Aslında kendiniz de memnun değilsiniz ama her şey öyle bir ayarlanmış ki sizin gözünüze yönettiğiniz ülkede her şey toz pembe gözüküyor. Hiçbir dert, tasa, problem, sıkıntı yok.

Muhalifleriniz var. Konuşuyorlar. Ama danışmanlarınız size muhalefetin anlattıklarının ‘senaryo’ olduğunu söylüyor.

Sözün özü soyut lider olmuşsunuz.

Günlerden bir gün içinize kurt düşüyor. Tebdili kıyafet diyar diyar geziyorsunuz. Her kesimden vatandaşı dinliyorsunuz. Öyle şeyler anlatıyorlar ki, gerçeğin farkına varıyorsunuz. İktidarınız boyunca gözünüz kör, kulağınız sağır olmuş. “Memlekete faydalı oldum” derken, insanlara zulmetmişsiniz.

Böyle bir tabloda ne yaparsınız?

Ya da olmanız gereken ne? Bilinçli olmak.

Nasıl yani?

Dünyanın hangi ülkesinde, hangi milletten olursanız olun. Vatandaşın sistem içerisinde “ben buradayım” demesi gerekir.

Partizanlık, ideolojiye körü körüne bağlanma yalnızca birey olarak sizi değil, yurdunuzu geri götürür. Herkes bunun bilincinde olmak zorunda.

Hangisi olursa olsun, herhangi bir ideolojiye bağımlı olan bir şahsiyet yanlışa “yanlış” diyemez. Böyle bir bağımlılık durumunda hiçbir şeye itiraz edemezsiniz. “Bu böyle olmaz, şu yanlış, bunun düzelmesi lazım” diye itiraz edemezseniz, yanlışın düzeltilmesini talep etmezseniz hangi memlekette olursanız olun, o memlekette işler yolunda gitmez.

İster yöneten olun, ister yönetilen, durum bu…

Esenlikler…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Merve Çetin Arşivi