Ekonomimiz süper!
Bugün hikaye, mikaye bir kenara bırakalım, hayatın gerçeklerine gelelim…
Ekonomimiz çok iyi kardeşim. Arabanın çokluğundan, kafelerin kalabalıklığından, turizm beldelerindeki yoğunluktan belli…
Ekonomimiz süper. Süper dediysek, 2-3 ay sonrasına göre süper canım. Ekonomi süper ama şimdilik.
Gelin bugünden geleceği değerlendirelim. Yazacağım şeylerin bir felaket senaryosu olduğunu düşünebilirsiniz belki. Komplo teorisi gibi gelebilir. Ben tahmin yapıyorum. Olur veya olmaz. Ama inşallah olmaz…
Şunu da söyleyeyim, ekonomist değilim…
Fiyatları öylesine yazıyorum, mesela; Tarlada domates 3 TL. Markette, pazarda 25 TL. Tamam fiyat farkı olur da bu kadar mı olur?
Peki, ne olacak? Çiftçi üretmeyi bırakacak.
Haksız mı? Değil. Üretim maliyeti şusu busu derken kazanamıyor. Kazanamadığı işi de niye sürdürsün? Mazot olmuş şu kadar diye bir rakam yazacağım ama yazı yayımlanana kadar geçen sürede mazota da zam gelecek diye yazmıyorum…
Çiftçi üretmeyi bırakınca ne olacak? Gıdaya erişim çok zor olacak. Daha da açık söyleyeyim; Domatesi, salatalığı taneyle alacağız. Dilimle karpuz, yaprağıyla marul, taneyle soğan, patates…
Diyorlardı ya zamanında, işte kapsülle yemek, kapsülle su falan. Hah onun benzerine doğru gidiyoruz işte.
“Çiftçiyi destekliyoruz, şu kadar destek ödemesi yapıyoruz” falan diyorlar. Yalan değil aslında da Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kaç çiftçi kayıtlı ve destek ödemesi yapılan kaç çiftçi var? Ayrıyeten bu destek ödemeleri kimlere yapılıyor? Bunlar da ayrı bir tartışma konusu…
Nüfusun belli bir şanslı kesimi sağlıklı beslenebiliyor. Sağlıklı ürün pahalı kardeşim…
Asgari ücrete yapılan zamlar aynı yara bandı işlevi görürken, asgari ücrete yapılan zamlar ile birlikte işten çıkarma furyası da başlıyor. Ayrıca bu asgari ücret zammı olunca her şey yine otomatik olarak zamlanıyor.
Ekonominin bir an evvel tedavisi şart.
Beklemedeyiz.
Esenlikler…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.