İş, güç ve dünya telaşının arasında hayat akıp giderken, pat diye Haziran’a geldik. Başlangıçlar, sil baştanlar ve geçmişe sünger çekmelerle hayatımız sürerken, teknoloji de hız kesmeden gelişir ve birçok şeyi değiştirirken malumunuz olduğu üzere dolandırıcılık yöntemleri de değişti.

Para ve ödül gibi asılsız vaatlerle kullanıcıları zararlı uygulamalara ya da sahte internet sitelerine yönlendirme amaçlı içerikler paylaşılıyor. “Şu hediye, bu hediye, onu kazandınız, bunu ettiniz” gibi mesajları muhakkak görmüşsünüzdür. Kişisel, finansal bilgilerini paylaşan, günün sonunda mağdur oluyor.

Ayrıca kendilerini polis, hakim, savcı vesaire gibi, hatta belediye başkanı gibi hatta belediyede üst düzey makam mevki sahibi gibi kendini tanıtıp vatandaşı dolandırmaya çalışanlar da var. Bu tuzaklara düşen çok maalesef.

Tüm bunlarla ilgili gerekli çalışmalar, bilgilendirmeler yapılıyor. Fakat bu dolandırıcılık tuzaklarına çok düşen var. Bir çağrı da ben yapayım; bu tuzaklara düşmeyin…

Bu saydıklarımın yanı sıra; dedim ya hani “iş, güç, dünya telaşı derken hayat akıp gidiyor” diye; işte tüm o hengamenin içerisinde bir telefon çalıyor. Bakıyorsun önemli bir şey mi acaba diye; 0850’li bir numara çıkıyor…

Bu 0850’li numaralardan bıkmayan var mı? Vallahi yıldık ya.

Ben hiç açmadım bu zamana kadar-ki bundan sonra da açmam- ne diyorlar ki acaba diye de bir merak ettim. Açanlar varmış, sordum. Falanca sözleşmeniz bitti -ki o falanca dediğim hizmet de herkes tarafından kullanılıyor, yolunu bulmuşlar yani- ya da “şöyle sizlere uygun bir hizmette bulunuyoruz, piyasası şöyle, size böyle” gibi şeyler söylüyorlarmış.

Bilenler yorumlara yazsın, bu 0850’li numaralardan kurtulmanın bir yolu yok mu?

Ya da memlekette sürüsüne bereket yönetici var da bu işe bir “dur” diyecek bir Allah’ın kulu yok mu?

Saygılar, esenlikler…