Mehmet Salih Karaçaltı

Mehmet Salih Karaçaltı

Bayramlar Bayram Olsun

Bayramlar Bayram Olsun

Takvimde bir gün işaretlenir.

Sokaklara bayraklar asılır, diller aynı ezberi tekrar eder:

“Bayram geldi.”

Ama gerçekten mi geldi bayram?

Bir günün bayram olabilmesi için, takvime girmesi yeter mi?

Yoksa bir kalbe dokunması mı gerek?

Ben yıllardır bunu düşünüyorum.

Ve açıkça söyleyeyim:

Ben bayramları sevemedim.

Çünkü evrenin dili başka…

Orada ne kutsal gün vardır, ne özel saat.

Zaman, bizim icadımızdır.

Kutsallık da, bayram da…

İnsan uydusudur bunlar.

Ama yine de güzel olurdu bayramlar…

Eğer adaletin gerçekten hatırlandığı günler olsaydı.

Eğer kimse öteki hissetmeseydi.

Eğer küsler barışsaydı.

Eğer yalnızlar kalabalıkların içinde daha da yalnız kalmasaydı.

Eğer birinin bayramı, ötekinin hüznü olmasaydı.

İşte o zaman, o gün gerçek bir bayram olurdu.

Oysa bugünlerde, bayramlar en çok kimsesizleri yorar.

Bayram sabahları annesiz uyanan bir çocuğun gözyaşıdır içimize damlayan.

Bir huzurevinde elini tutacak kimseyi bekleyen bir çift nasırlı eldir.

Bir mesaj dahi almadan eski fotoğraflara bakan bir yüreğin sessiz çırpınışıdır.

Bayramlar sevgisizliği daha da belirginleştirir bazen.

Sofralar kalabalıktır ama gönüller boştur.

Ziyaretler yapılır ama kimse kimseye dokunmaz.

Çocuklar hediyeler alır ama sıcak bir sarılmanın yerini hiçbir oyuncak tutmaz.

Ben bayramları hep eksik yaşadım.

Belki de bu yüzden sevemedim.

Çünkü bayram dediğin şey;

bir çocuğun ilk kez “ailem var” demesi,

bir annenin “unutulmadım” hissine kavuşması,

bir gencin "değerliyim" diye düşünmesi değilse,

nedir ki?

Ben isterdim ki bayramlar,

sadece takvimde değil, kalpte kutlansın.

İsterdim ki küsler barışsın,

özür dileyemeyenler susmasın,

bir tebessüm, bir el, bir omuz olsun ihtiyaç duyanın yanında.

İsterdim ki güzel dedeler, torunlarına diyasiyla sarılsın.

Özlemler kokusuz kalmasın,

vedalar sessiz olmasın.

Bayramlar tatil değil, teselli olsun isterdim.

Ticaret değil, tevazu…

Gösteriş değil, gerçeklik…

Yalnızlık değil, yoldaşlık…

Ve hâlâ içimden geçiyor,

belki bir gün olur.

Belki bir gün gerçekten bayram olur.

İnsan insanı anlar.

Bir bakış, bir sessiz teşekkür yeter.

Ve belki o zaman derim içimden:

“İşte bugün, gerçekten bayram.”

Ama bugün değil.

Henüz değil.

Yine de diyorum ki:

Bayramlar bayram olsun.

Kurtulsun.

Ve bir gün, herkesin gerçekten bayramı kutlu olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Salih Karaçaltı Arşivi