Adaletin Sessizliğinde Çöken Toplumlar
Açlık, insanın en temel korkularından biridir. Ancak bu korkunun hemen ardından gelen ve belki de ruhu daha derinden yaralayan başka bir gerçek vardır: Adaletsizlik.
İnsan, adaletsizliğin ne kadar yakıcı, ne kadar yıkıcı bir duygu olduğunu ancak kendi başına geldiğinde idrak eder. O ana kadar başkalarının uğradığı haksızlık, çoğu zaman seyirlik bir olay gibi geçer gider. Sessiz kalınır, görmezden gelinir ya da “beni ilgilendirmez” denilerek geçiştirilir. Ama adaletsizlik sessizliği sever, büyür, güçlenir ve zamanı geldiğinde o sessiz kalanları da tek tek bulur.
Toplumların kalkınmasında yalnızca ekonomik göstergeler değil, adalet duygusunun gücü de belirleyicidir. Adaletin olmadığı yerde güven kaybolur; güvenin kaybolduğu yerde ise toplumsal barıştan, üretkenlikten, ilerlemeden söz etmek mümkün olmaz.
Zamanında çalıştığım bir işyerinde, birçok noktaya şu ifadeyi yazdırmıştım:
“Önce iş değil, önce huzur.”
Çünkü huzur yoksa hiçbir iş verimli yapılamaz. İnsan ne kadar donanımlı, yetenekli, hevesli olursa olsun; adaletsizlik içinde boğuluyorsa üretkenliğini de yitirir, aidiyet duygusunu da.
Huzurun iki büyük düşmanı vardır:
Birincisi, insanın en doğal içgüdüsü olan aç kalma korkusu.
İkincisi ise, her gün biraz daha içimize işleyen adaletsizlik.
Adalet, sadece mahkeme salonlarında değil; işyerinde, evde, okulda, sokakta ve hayatın her alanında var olmalı. Çünkü adalet; bir toplumun vicdanıdır, temel taşıdır, en sağlam sütunudur. Bu sütun çökerse, geriye ne düzen kalır ne de umut.
Ne yazık ki bugün ülkemiz adaletsizlik sarmalında yavaş yavaş çöküyor.
Kayırmacılık, liyakatsizlik, sessiz kalınan haksızlıklar ve cezasızlık kültürü, toplumsal vicdanı derinden yaralıyor. İnsanlar hak aramaktan vazgeçiyor; gençler adaletin olmadığı bir gelecekte yaşamak istemiyor. Sessizlikle beslenen bu çürüme, yalnızca bireyleri değil, bir milletin ortak kaderini de tehdit ediyor.
Oysa unutulmamalıdır ki:
Adalet, bir toplumun ayakta kalma iradesidir.
Onu korumak, sadece yargıçların değil; her bir bireyin ortak sorumluluğudur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.