SEÇİM ÖNCESİ GÖRÜNTÜLER
Önümüzde bir yerel seçim var. Bu seçimde kim ak, kim kara meydana çıkacak. Şimdilik bunu kestirmek zor olsa da en azından Konya’da kimlerin seçileceği belli oldu.
Seçime katılacak partiler öyle bir yarışa girdiler ki at yarışlarının altılı ganyanları solda sıfır kalır. Bence adayların seçilip seçilememesinden öte partili ya da partisiz seçmenlerin ne düşündükleri çok önemli. İkinci önemli konu da seçmenlerin olumlu olumsuz düşüncelerinin sandığa nasıl yansıyacağıdır. Partilerin genel merkezinden aday atanmakla ya da ben aday oldum demekle bu iş bitmiyor. Bir de hiç görmedikleri yerlere aday olarak atanan bakanlar çıktı.
Tahir Akyürek Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olunca çoğu AKP seçmeni rahatsız oldu. Birkaç ay önce belediyelerde falan Akyürek gidiyor diye sevinenler vardı. Şimdi umduklarını bulamadılar. Dolayısıyla hem belediye kesiminde hem de AKP’li bazı seçmenler arasında Tahir Bey ve öteki adaylara karşı bazı tepkilerin oluştuğu artık gözden kaçmıyor.
MHP ve CHP Konya’yı zaten gözden çıkardığından şimdiye kadar dişe dokunur bir çalışma gözlenmedi. Muhalif partilerin adayları Konya’da seçilemeyeceklerini bildikleri halde usulen seçime katılacaklar. MHP seçmenlerinin çoğu da bu gidişattan dolayı rahatsızlar. MHP ve CHP birilerini feda ederek ilan ettikleri adayları bile- bile ladesle harcayacaklar. Bunları ben söylemiyorum, değişik kesimlerdeki seçmen vatandaşlar söylüyorlar.
Seçim öncesini fırsat bilip birkaç yerde miting yapan Devlet Bahçeli her ne kadar sert söylemlerde bulunsa da taşları yerine oturtamıyor. Yalnızca bağırıp çağırmakla bu iş yürümez. Devlet Bahçeli’nin önce bir okyanus ötesine gitmesi gerek! Kendisi bunca yıllık siyasetçi olarak okyanus ötesine görünmeden seçim kazanılamayacağını artık öğrenmeli! Kemal Kılıçdaroğlu bile bu ince ayarın farkına varıp okyanus ötesi gezilere başladı. Daha ne kadar gidip gelecek Allah bilir!
Bence, Yeni CHP’nin yeni yönetimi; hem CHP’nin, hem de seçmenlerinin idam fermanlarını hazırlamaktan başka bir işle uğraşmıyor. CHP ileri gelenlerinin genel başkanlarıyla birlikte Okyanus ötesinde ne işleri vardı? Merhum Erbakan’ın yeğeni CHP’ye neden buyur edildi? Bölücülük yaptığı için partiden çıkarılan Sarıgül CHP’ye neden çağrıldı? Sarıgül dün bölücüydü de şimdi kurtarıcı Mesih mi oldu?
CHP Genel Merkezi’nin ulusalcı kesimi bu işlerden son derece rahatsız olmasına karşın yeni CHP’nin yeni yönetim ekibine söz dinletemiyorlar. Partililer, parti tabanı ve CHP seçmenleri de bu gidişe karşı çok büyük tepki göstermekteler.
Ne yazık ki AKP’nin uzaktan kumandalı “Açılım- saçılım paketine sahiplenmeye kalkan da, “Getirin Anayasa’nın 49 maddesini meclisten geçirelim” diyen de yeni CHP’nin yeni ekibi. Bu yeni ekip Şimdi de okyanus ötesine can simidi gibi sarılmaya başladı. Bunlar ulusalcı kesimin, parti tabanının ve seçmenlerin ne düşündüklerini, ne dediklerini dikkate alırlar mı?
Böyle bir CHP, sağdan soldan oy beklemek ve oyunu artırmak bir yana eski oy oranlarını koruyabilirse bile büyük bir başarı olacak! Böyle bir muhalefet varken Tayyip Bey şanslı sayılır.
İP aylardır “Gelin birleşelim” çağrıları yapmakta, bu çağrıya partilerin tabanları ve seçmenleri olumlu bakarken CHP ve MHP yöneticileri bu birleşmeye yanaşmıyorlar. O zaman söylenecek söz kalmamıştır. Ne diyelim? Herkes başının çaresine baksın ya da herkes başına geleni çeksin!
Yazarla İletişim GSM. 05053214840