Mehmet Gündoğdu

Mehmet Gündoğdu

ŞARKIKARAĞAÇ KIZILDAĞ TIRMANIŞI

ŞARKIKARAĞAÇ KIZILDAĞ TIRMANIŞI

Şarkıkarağaç yeşillikli, havası güzel, sulak bir yer, cennet vatanımızın her köşesi gibi güzellikler beldesi...

İlk kez 29 Ekim 1995 günü, 105 kişilik bir ekiple Kızıldağ’da zirve yaptım. S.Ü. öğrencileri, Diş Hekimliği Fakültesi asistanları ve Konya Bölge Dağcıları; dört grup oluşturarak ve telsizler yardımıyla haberleşerek tırmanışı yönettik.

Şarkıağaç merkez yerleşim yerini geçtikten sonra, oldukça yeşil, dağlık ve kayalıklarla dolu bir yol güzergâhıyla Kızıldağ Milli Parkı içerisine girdik. Burası düzlük bir vadidir. Ladin ağaçlarıyla havayı değiştiren; doğallığı bozulmamış bir doğa parçası bu milli park. Astım ve verem hastaları için doktorların önerdiği sayılı yerlerden biri de burası. Orman Müdürlüğü tarafından doğaya uygun tahta evler yapılmış. Bu evler tatilciler için veya astım, göğüs hastalıkları için belli mevsimlerde kiraya veriliyormuş.

Kızıldağ’ın karşılarında kayalıklar, tabaka- tabaka olmak üzere kayaçlarla çevrili. Ama Kızıldağ; olabildiğince ormanlık bir dağ. İçinde insan kaybolur, güneş ışığı görmeden saatlerce orman içinde dolaşabiliriz.

Uygun bir rotayla Orman içinden tırmanışa geçiyoruz. Kızıldağ’ın böğürlerinde; yer- yer küçük yapı yıkıntıları göze çarpıyor. Zirvede de var bu kalıntılardan. İçlerinde insan kemikleri ve definecilerin kırıp döktükleri çanak çömlek kırıkları var. Bu parçalara bakarak bu yıkıntıları Roma dönemi ile tarihlendiriyorum.

Zirve yapılır da taze demlenmiş çayı, ince belli cam bardaktan içmemek olur mu? Odun ateşinde demlenen çayın içimi, hele Kızıldağ gibi bir yerde içimi ne kadar hoş olur bilemezsiniz. Ben de anlatamam zaten.

Kızıldağın taşı toprağı kırmızı. İsmi bundan gelse gerek. Buralarda Roma dönemi insanları yaşamış ve Kızıldağ’daki kalıntılarını gördüğümüz binaları karakol olarak kullanmışlar. Haritalarda Güllüce dağı olarak geçer. .

Her zirveye tırmanışımda Kızıldağ’ın ayrı- ayrı güzelliklerini keşfetmekteyim.

Biz Konyalı olduğumuzdan, toprak adamı olduğumuzdan denizi değil; bağlık-bahçelik, dağlık-düzlük yerleri; denize, sahile tercih ederiz. Kusura bakmayın ama sahil yazlığı, denize tatile gitme furyasına bizim şaşkın Konyalılar da katıldılar. Çabuk sıkılıp, kendilerini yine Konya’nın kenarlarına attılar. Denizde, sahilde tatil zevki arayanlar gidip Kızıldağ’da geçirsinler tatillerini. Mutlaka bana hak vereceklerdir. Cennet’ten kovulmuş Adem’e dönmezsiniz en azından!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Gündoğdu Arşivi