Konya Bilgesi A. Sefa Odabaşı
Şöyle bir düşünüyorum da 57 yıllık yaşantım ve 38 yıllık yazarlık yaşantım içinde ne kadar dost ayrılıp gitmiş aramızdan; ne kadar dostun arkasından ölüm ve anma yazıları yazmışım. Şu an aklıma gelenler pek çok. Son iki kuşaktan olup yaşayanların sayısı gün geçtikçe azalıyor. Yaşayanlardan en yaşlısı Feyzi Halıcı. Sonra; Veyis Ersöz, A.Rıdvan Bülbül, Hasan Yüğrük, Hasan Özönder, Mehmet Ali Uz, Seyit Küçükbezirci… Unuttuklarım da vardır. Bizim kuşaktan olanların sayısı biraz daha fazla olsa da yine iki elin parmakları sayısı kadar.
Aslında Konya sevdalısı olan ve çok saygı duyduğumuz yazarlarımızdan A. Sefa Odabaşı’nın aramızdan ayrılışının onuncu yıldönümü için bir anma yazısı yazacaktım ama duyduğum duygular beni böyle bir giriş yazmaya zorladı.
A.Sefa Odabaşı’nı 1990’lı yılların başında tanıdım. A.Sefa Odabaşı Konya ile ilgili ne bulmuşsa belgelik yapmıştı. El yazması kitaplardan tutun da atlı tramvay biletine kadar her şeyi belgeliğine koymuştu. Benim kendisiyle tanıştığım günlerde eski Türkçe kitaplardan yeni harflerle çeviriler yapıp defterlerine yazıyor ve her gelen araştırmacıya yardımcı oluyor, bilgi veriyordu. O günlerde ben yeni Meram gazetesinde kültür- sanat- tarih ve folklor sayfası hazırlıyordum. Sefa Bey’e de yazmasını istedim. O da yeni Konya gazetesine söz verdiğini ancak orada yazabileceğini söyledi. Ben de sayfamı Yeni Konya gazetesine taşıdım ve Kırkambar ismiyle yayınlamaya başladım. Sefa bey bir başladı pir başladı. Birlikte çok işler yaptık. Sefa bey sayesinde akademisyenlerle tanışarak onların yazılarını da yayımladım. Sonra arkasından kitapları basılmaya başlandı. Benim sayfa kapandığında eski adı Yeni gazete olan Hâkimiyet gazetesinde yazmaya başladı. O dönemde her Pazar bu gazetenin eski binasında toplanır; kalburüstü yazarlar, araştırmacılar, akademisyenlerle saatlerce Konya sohbetleri yapardık. A.Sefa Odabaşı Yaşayan Konya Bilgesi olarak Konya televizyonlarında söyleşilere de katılırdı.
Ben her hafta akşamları Sefa Bey’in evine gider tatlı söyleşilerimizi yapar, çayımızı içip pastamızı yer ve el yazısıyla yazdığı yazısını alırdım. Ben Sefa Bey’in gelecek hafta yayımlayacağım yazısını daktiloya çekerek yayına hazırlardım. Ben bu ailenin üçüncü oğlu gibiydim. Söylenecek çok şeyim vardı ama yerimiz doldu. Merhumu öğle namazından sonra Musalla Mezarlığı’nda mezarı başında anacağız belki o zaman daha çok şey anlatabilirim.
1929 Konya doğumlu olan A.Sefa Odabaşı İstanbul Hukuk Fakültesi’ni yarım bırakıp SSK bünyesinde memurluk yaparak emekli olmuş ve Konya’ya ait pek çok bilinmeyeni ortaya çıkararak, İsteyen herkesle bildiklerini paylaşarak 22 Nisan 2004 günü aramızdan ayrılmıştır. Yeri doldurulamaz Konya Bilgemize Allah’tan rahmetler dilerim. Beden olarak aramızdan ayrılsa da Konyalıların gönlünde hâlâ yaşamaktadır.