ARTAN ALKOL VE UYUŞTURUCU BAĞIMLILIĞI
Türkiye'de alkol, sigara ve uyuşturucu kullananlar gün geçtikçe artmaktadır. 10- 12 yaşlarında sigara içenlerin çoğaldığını gözlemlemekteyiz. 13- 15 yaşlarında delikanlıların hafif alkollü içkilerle ve son derece tehlikeli olan enerji içeceklerine bağımlı oldukları gözlerden kaçmıyor. Sentetik bir uyuşturucu olan bonzai özellikle gençler için büyük bir bela oldu. Neredeyse okul kapılarında satılacak kadar yaygınlaşan bonzai satışı her gün birkaç gencin canını alıyor. Gençler; Tiner, Bally gibi uyuşturucu zehirleri demode saymaya başlamışlar.
Devlet ve emniyet güçleri uyuşturucuların üretimi, dağıtılması, satılması ve kullanılması konusunda çok dikkatli davranıp bu toplumsal belaların önüne geçmeye çalışıyor. Bunu biliyoruz. Özellikle uyuşturucuyla mücadele konusunda Konya polisi ve jandarmanın yoğun çaba harcadığını da biliyoruz. Ancak bu kadar başarılı mücadelelere karşın uyuşturucu belasının önü alınmıyor.
Sokak aralarında, mezarlıklarda, tenha yerlerde uyuşturucu parası için vatandaşların boğazına sarılıp para isteyenlerle sıkça karşılaşmaktayız. Vermek istemeyen vatandaşların dövüldüğüne, ceplerindeki paraların zorla alındığına zaman- zaman tanık oluyoruz.
Sonuç olarak; alkol ve uyuşturucu bağımlılığı gitgide artmakta ve mücadelede yetersiz kalınmaktadır. Alınan bütün ciddi önlemlere karşın uyuşturucular toplumsal sorun olmaktan, toplumsal irin olmaktan çıkarılamadı. Bu toplumsal yaranın oluşmasında ve hızla yayılmasında televizyonların, televizyon dizilerinin, şiddet filmlerinin etkisi son derece büyük. Uyuşturucularla mücadelede bu etmenlerin mutlaka göz önüne alınması gerekmektedir.
Bu türden sorunları çözmede yasalar, yasaklar, cezalar bir yere kadar etkilidir. Sorunları kökünden kurutmak için kaynakları iyi analiz edip sorun üreten bataklıkların kökten kurutulması gerekmektedir. Bu iş o kadar kolay değildir. Çünkü bu işten para kazananlar uluslar arası güçlerdir. Bu işten para kazananlar o kadar çoktur ve yeryüzünün dört köşesine o kadar yayılmışlardır ki bataklığın biri kurutulsa ardından daha büyük bataklıklar gelmektedir. Bir zamanlar İran'da Humeyni yönetimi, uyuşturucu üretenlerden, kullanıcılara kadar yüzlerce kişiyi idam etmesine karşın sorun çözülemedi ve hızla büyüyor.
Konuyla ilgili bir başka sorun daha var. Alkol ve uyuşturucu bağımlılarının tedavi edildikleri sağlık kurumlarının yetersizliğinden yakınılıyor. Bu sağlık merkezlerinin tedavi edilecek hasta ve yatak kapasitelerini artırmak, yeni merkezler açmak kaçınılmazdır. Çünkü çok sayıda uyuşturucu ve alkol bağımlısı yataklı tedavi için sıra beklemekteler. Ayaktan tedavilerde kesin sonuç alınmamakta ve çok verimli olunmamaktadır. Bu konuda ciddi yakınmaların olduğunu ve tedavi için sıra bekleyen bağımlı bu sorunların ailelerinin çaresiz kaldıklarını biliyoruz. Bu soruna ivedilikle çözümler bulunmasını bekleyen aileler her ne kadar uğraşsalar da sorunlarının çözülmediğinden yakınıyorlar. Alkol bağımlılığı ve uyuşturucularla mücadelenin en kestirme yollarından biri de belli merkezlerde tedavi uygulamasıdır. Onun için ilgililer tarafından bu sorunların her yönüyle incelenerek çözüm yolları aramaları gerekmektedir.