Bu haftanın en çok konuşulan konularından biri Konyaspor idi. Yani Ahmet Şan’ın By Lock kullanıcısı olduğu iddiasıyla ifade verip serbest bırakılması ve sonrasında istifa etmesi bu haftanın en çok konuşulan konusuydu.

Aldığı 5 maçlık saha kapatma cezası ile boğuşan Konyaspor şimdi de Başkanının ByLock kullanıcısı olduğu şüphesiyle gözaltına alınmasıyla gündeme gelmişti. Konya ve Konyaspor büyük bir sınavdan geçiyordu ve şehir olarak kenetlenip takımımıza sahip çıkmamız gerekiyordu. Ama biz ne yaptık. Biz bunun tam tersini yaptık. Kaosu yönetemedik ve birbirimize düştük ve bu oyuna alet olduk. Öncelikle tek düşünmemiz gereken şeyin Konyaspor olduğunu unuttuk…

Aynı olay Fenerbahçe’nin başına geldi ve Başkan Aziz Yıldırım ile yöneticileri cezaevine girdiler ve takıma en çok sahip çıkanlarda eski yöneticiler, taraftarlar ve Fenerbahçe basını oldu. Fenerbahçe camia olarak o zaman kaosu çok iyi yönetti. Bu sayede de takım çok fazla zarar görmeden bu işin altından kalktı ve yanlış hatırlamıyorsam o yıl Fenerbahçe sezonu şampiyon olarak tamamladı.

Duyarlı olması gereken insanlar o zaman Fenerbahçe’ye sahip çıktılar ama onların yaptıklarını biz Konya ve Konyaspor olarak yapamadık. Aslında en çok ve en sağlam bir şekilde bizim sahip çıkmamız gerekiyordu takımımıza... Çünkü 70 gün içersinde Türkiye’nin en büyük 3 kupasından 2’sini kazanan bir takıma şehrinin ve taraftarlarının sahip çıkması gerekiyordu.

Türkiye Kupası finalinde Başakşehiri yen kupayı al, Süper Kupa finalinde Beşiktaş’ı yen Süper Kupayı al. Yani şimdi 2 İstanbul takımını yenip 2 ayda 2 büyük kupa kazanmak haliyle bazı kesimlerin özellikle de İstanbul medyasının yani Ulusal medyanın hazmedeceği bir konu değildi.

İşte bu süreçten sonra bizim camia olarak daha çok kenetlenip takımımıza daha çok sahip çıkmamız gerektiği yerde biz bunu yapamadık. Klavye başında atıp tutmayla bu isler olmaz. Biz demiyoruz ki kimse ceza almasın, suçlu cezasını çekmesin, yaptığı yanına kar kalsın. Mutlaka suçlular sonuna kadar cezalarını çeksinler. Hele konu vatansa kralını tanımam... En ağır cezayı alsın. Ama bu işe sözüm ona sevdiğinizi söylediğiniz Konyasporun karıştırılmasını da doğru bulmuyorum.

Ne oldu sizin Konyaspor sevginize. Hani Yeşil Beyaz aşkınız... Bedava bilet almak için deplasmana bedava gitmek için yöneticilerin peşinde dolaştıgınız günleri unuttunuz mu... En azından bir telefon açıp olayı sorgulama nezaketini bile gösteremiyorsunuz. Klavye başında atıp tutmak daha kolay geliyor.

Konyasporun kayyuma kaldığı bırakın Başkanı yönetime girecek adam bulunamadığı günleri ne çabuk unuttunuz. Tamam, Ahmet Şan gitti. Suçu varsa cezasını da çeksin hem de en ağır şekilde… Ama şimdi gün destek olma kenetlenme günü…

Biz bu kupaları bu başarıları hep beraber kazanmadık mı? Ne Aykut Kocaman kazandı ne de Ahmet Şan... Onlar sadece vesile olanlardan bir kaç tanesi idi. Biz bu başarıları inancımızla Konyaspor sevgimizle Yeşil Beyaz aşkımızla kazandık...

Şimdi her zamankinden daha çok destek olma zamanı... Şimdi Fatih Yılmaz'a destek olmalıyız, şimdi Fatih Başkanın yönetici arkadaşlarına destek olmalıyız, şimdi bu şehrin takımı için ter döken futbolcu arkadaşlarımıza destek olmalıyız. Bu takım şahısların değil Konya'nındır...

Bırakalım klavye başında ucuz kahramanlık yapmayı, bırakalım şahsi menfaatlerimiz için yöneticilerimizi karalamayı, bırakalım basın mensubu kisvesinin altına sığınarak çığırtkanlık yapmayı. Bırakalım da takımıza sahip çıkalım.

Biliyorum bazıları bu yazdıklarımı anlamayacaklar, çünkü onlar özel insanlar ‘Beyinleri olmayan ama fikirleri olan’ özel insanlar onlar. Onun için onları es geçerek gerçek Konyaspor taraftarlarına sesleniyorum, ‘’Büyük Konyaspor taraftarı şimdi zaman destek olma zamanı…

En büyük KONYASPOR