Halis Özdemir

Halis Özdemir

Salı Hadisimiz

Salı Hadisimiz

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiği­ne göre Resûlullah sal- lallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse misafirine ikram etsin. Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse akrabasına iyilik etsin. Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse ya faydalı söz söylesin veya sus­sun!”

(Buhârî, Edeb 85; Müslim, îmân 74, 75. Ayrıca bk. Buhârî, Nikâh 80, Edeb 31, Rikak 23; Ebû Dâvûd, Edeb 123; Tirmizî, Kıyâ- met 50; İbni Mâce, Edeb 4) Açıklamalar

Peygamber Efendimiz çok önem verdiği bazı konuları, çoğu zaman çarpıcı ifadelerle ortaya koyar. Bu hadiste de üç ahlâk esasını, imânın iki ana konusuy­la destekleyerek sunmaktadır.

Müslüman olduğunu söy­leyen kimse mutlaka bu üç esasa uysun demek­tedir.

Başka bir hadiste bu üç ahlâk esasına ilâve olarak bir de “komşuya iyilik et­mekken söz edilmiştir. Hadisimizin bizden istedi­ği şudur:

Ben müslümanım diyen kimse, misafirine iyilik ve ikram etmelidir. Çünkü İslâm dini insanların dayanışmasına çok önem verir. Denebilir ki, İslâmi­yet’in bütün emir ve yasakları, insanların birbiriyle yardımlaşma­sını ve iyi geçinmesini sağlamak için ortaya konmuştur. Misafiri iyi karşılamak ve maddî imkânlar öl­çüsünde ona ikramda bulunmak, bu dayanışma ve yardımlaşma­nın bir gereğidir.

Müslüman olmanın bir gereği de akrabasıyla ilgisini devam ettirmek ve onlara iyilikte bulunmak­tır. Bu ihmâl edilmemesi gere­ken bir görevdir. Akrabalarıyla ilgiyi koparmak ve onlara kötü davranmak büyük bir günahtır. Akrabaya iyiliğin ölçüsü, onla­rın yakınlık derecesine, ihtiyaç durumlarına, bizim de maddî gücümüze göre değişiklik gös­terir. Amcalar, dayılar, teyzeler ve bunların çocukları yakın akraba­lardır. Aç açık kalmışlarsa, onları doyurmak, giydirip kuşatmak şart olur. Böyle muhtaç bir durumda değil iseler, zaman zaman kendilerini ziyaret etmek, elden geli­yorsa müşkillerini çözmeye çalışmak, mektupla veya telefonla hatırlarını sormak, sevinç ve kederlerine ortak olmak, hiçbir şey yapılamı­yorsa selâm vermek veya selâm göndermek suretiyle akrabalık ilgisini devam ettirmek gerekir.

Bir diğer ahlâk esası da insan­lara faydalı sözler söylemektir. Faydalı söz söyleme imkânına sahip değilse susmaktır. İyi ve hayırlı söz insanı nasıl iyi ve güzele yönlendirirse, kötü ve zararlı sözler de kötü yola ve zararlı davranışlara sevkeder. Bir defasında Peygamber Efendimizin ağlamakta olan ashâbına, gözyaşından veya üzüntüden dolayı azâba uğra­mayacaklarını, fakat dil yüzün­den İlâhî azâbı veya merhameti kazanacaklarını söylemesi (Buhârî, Cenâiz 45), konumuzun önemini göstermektedir. Yunus Emre dilin insana neler kazandı­rıp neler kaybettirdiğini ne güzel anlatmıştır:

Dil ola kese savaşı Dil ola kestire başı Dil ola ağulu aşı Bal ile yağ ede bir söz Hadisten Öğrendiklerimiz Mü’min olduğunu söyleyen bir kimsenin uyması gereken önemli ahlâk esaslarından üçü şunlardır:

  1. Misafire iyilik ve ikram etmek.
  2. Akrabalık bağını iyi bir şekilde sürdürmek.
  3. Faydalı söz söylemek veya susmak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halis Özdemir Arşivi