Afet ahlakı ve teknoloji
Her yeniliğin insana getirdiği kolaylıklar vardır.Teknolojide bunlardan biri.
Ülkemizde yaşanan deprem felaketinde,iletişimin hızı ile her gün yeni bir haber,her dakika yeni bir ses duyduk .İyiliğin,yardımlaşmanın zirveye çıktığına şahit olduk.Uzaktan,yakın olmanın,empati yapmanın yolunu kolaylaştırdı teknoloji.Sosyal medya aracılığı ile hem güzellikler hem çirkinlikler kısa zamanda yayılma eğilimi gösterdi doğal olarak.
İnsanların iyiliğe,güzele olan meyili ulaşımı her devirde farklı şekilde olmuştur elbette.Düşünün bundan yıllar öncesinde dünyanın herhangi bir yerine afetler için yardımların ulaşması kaç günde oluyordu . Günümüz de yardımın cinsine göre sadece bir gün veya bir iki dakika sürüyor.
Dün gece çocuklarımın duyarlı fransız arkadaşları yapacakları yardımın hızlı ve güvenli ulaşabileceği bir deprem yardımı hesabı istediklerinde teknolojinin insana olan katkısını düşündüm.Dünyada etkileşimi anında sağlıyordu.Fakat bunun yanında olumsuzlukların yayılmasındaki etkisi de bir o kadar hızlı oluyordu.
Bazı gördüğümüz görüntüler müslüman bir ülkede olmaması gereken cinsten davranışlardı.Bu tür fırsatcılıklar insanım diyene yakışmazdı zaten.Daha öncede görmüştük gölcük depreminde aynı kareleri.Tarih tekerürden ibaret denir,ama bir şey daha eklenir devamına ders almak gerekir.Görünen o ki hiç ders alınmıyordu.
Yıkılmış binaların üzerinde poz verenler bir yana,altın para aranır mıydı böylesi bir günde,camı kırılmış veya kırılarak fırsat avcılığı yapan alış veriş merkezlerini talan edenleri görmek yüreklerimizi incitti.Çünkü ihtiyacı için bir ekmek veya battaniye değildi aldıkları.
Şimdi buna mı takıldın,o kadar binayı yaparken,malzemeden çalan,zeminin dayanıklılığını test etmeden ruhsat veren,üç kat yerine yedi sekiz kat çıkma izni veren yetkilikerin hiç mi suçu yok onlar derslerini almışlar mı der gibisiniz.
İnsan ahlakla bütünleşemeyince yanlışın küçüğü büyüğü olmuyor ki.
İnsanı,insanlaştıran erdemli yapan değerleri.Onun ötesinde vicdanı olmalı. Yaptığı işi,davranışı,düşüncesini ona sormalı.O iç ses, doğru yolda ise huzur,yanlış yolda ise huzursuzluk verir insana.
Bu tür davranışlara tenessül edenlerin vicdanı rahat mı bilmiyorum.
Lakin tek bildiğim,insan olmanın ölçüsü edindiği ahlaki değeri ile sınırlı olduğu.İnsan hayatı kolaylaştıkça ,medeniyete ulaştıkça, değerlerinden uzaklaştı.Erdemli bir yaşam kimsenin amacı değil artık.Dert başka olunca,yaşamı da başkalaştı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.