Henüz Sosyoloji bir bilim değilken İslam filozofu İbn-i Haldun bir şeyi tespit etmiş.

"İnsan sosyal bir varlık" demiş.

Şimdilerde dilimize pelesenk olan bu söz üzerine biraz tefekkür edince aslında Allah'ın bunu bir çok ayette vurguladığını görürüz.

Gönderdiği mesajların büyük bir kısmı insan ilişkileri üzerine...

İnsan yaratılışı gereği sosyal bir varlık olarak, kendine, ailesine, komşularına, akrabalarına, insanlığa, doğaya ve en başta yaratıcısına karşı sorumlulukları olduğunu net bir şekilde anlarız. Dolayısı ile insanın başıboş bırakılmadığını da öğrenmiş oluruz.

Öyleyse bireysel veya toplum içinde,insanın sosyal ilişkilerinde bakış açısını belirleyen ilişki biçimleri, hayatına öğretmenlik etmek ve birşeyleri öğrenmesi gerektiği için vardır.Bu bilinirse o anda yaşanan düşünce ve duygu durumlarını kontrol etmek kolaylaşır.

Fay hattı gibi sosyal alanda yüreğine iz bırakan derin yaralanmaları, kırılmaları incinmeleri Allah'ın önerdiği af yoluyla tedavi etmek hayatının devamı açısından önemlidir.

Eğer öyle olmasaydı peygamberimizi taşlayan taiflilerin helak olması bir duasına bakardı.Ama o af yolunu seçti.

Ve dedi ki;

"Allah’ım güçsüzlüğümü ve çaresizliğimi, insanlar nazarında düştüğüm hor ve hakir durumumu sana arz ve şikâyet ediyorum. Ey merhametlilerin en merhametlisi! Sen zor ve sıkıntılı durumlarda olanların, zulüm altında zayıf düşürülmüş olanların Rabbi’sin. Benim de rabbim ancak sen’sin. Beni kimlerin eline bırakıyorsun? Sen beni zalim bir düşmanın eline düşürmeyecek, onları bana hüküm geçirtecek bir konuma getirmeyeceksin.

Ey Rabbim! Benim üzerime çöken bu musibet ve eziyetler, eğer senin bana karşı bir kızgınlığından ve öfkenden dolayı değilse; çektiğim bu sıkıntıya hiç aldırış etmem ve hepsine tahammül ederim. Yine de senden bana gelecek bir sığınmaya çok ihtiyacım var. Hem bu dünyada hem de ahirette, senin o karanlıkları aydınlığa çevirerek nuruna sığınıyorum. Ey Rabbim! Sen hoşnut oluncaya kadar senden af diler, tevbe ve istiğfarda bulunurum. Biliyorum ki; güç ve kuvvet ancak sendedir"

Ki o bir peygamberdi.

Taiflilerin davranışından dolayı iç aleminde yaşadığı o acıya rağmen sen benden razı isen ben şikayetçi değilim sana iltica ediyorum!" diye yalvardı.

Şimdi hayatımızı tanzim etmek yaşanabilir kılmak için ayetlerde kim olduğumuzun ipuçları varken ve başımıza gelenler konusunda onu birebir yaşamış Peygamberimizin örnekliği önümüzde dururken yaşadığımız olaylarda ve sosyal ilişkilerimizde neye ve kime göre hareket edeceğimiz belli iken tüm bunlara göz kapatmak kimin işine yarar bir düşünmek lazım.