Yağmur çok yağmadı, altyapı eksik
Sizleri bugün yıllar öncesine götürmek istiyorum. 1980’li yılların sonuna…
Okuyanlar hatırlayacaklardır. Her zaman söylerim. Gerçekten Konya belediyeciliği her zaman Türkiye’ye örnek olmuştur. Başkanı kim olursa olsun, hangi parti olursa olsun. Hatta daha ilgincini söyleyeyim, mesela, Nalçacı caddesine adını veren Ahmet Hilmi Nalçacı’nın ya da çok değerli belediye başkanlarından Yılmaz Kulluk’un hangi partiden belediye başkanlığı yaptığını bile birçok kişi bilmez.
Çünkü Konya’da önemli olan her zaman hizmet etmek olmuştur. Seçmen de partiden ziyade şahısların çalışmalarına oy vermişlerdir.
1984 yılındaki yerel seçimlerde Ahmet Öksüz belediye başkanı seçilmiştir. 1989’a kadar olan dönemde Konya’ya çok büyük hizmetler yapmıştır. Ve de bu hizmetleri yaparken tekrar seçilebilme adına değil yıllar sonra şükranla anılabilme adına yapmıştır.
Şöyle ki; Ahmet Öksüz, belediye başkanlığının ikinci yarısında Konya’nın altyapı sorununa çözüm getirilmesi gerekliliğini dile getirmiş ve akabinde de bunun için büyük bir girişimde bulunmuştur. Ancak malumunuz altyapı sorununu çözebilmek için yeri kazmak gereklidir. Ve o dönemde yaşayanlar hatırlayacaklardır, Konya’da bu altyapı çalışmaları nedeniyle neredeyse her taraf kazılmıştır ve Konyalı vatandaş, geleceğini düşünmeden o anlık, değerlendirerek bu durumdan rahatsızlıklarını belirtmişlerdir. Ve de 1989 seçimlerinde Ahmet Öksüz’ün tekrar seçilememesinin en büyük nedeni bu altyapı çalışmaları olmuştur. Ahmet Öksüz bunun seçilmesine engel olacağını bile bile bu altyapı işine girmiştir. Ama şimdi aradan 36 yıl geçmiş olmasına rağmen şükranla ve minnetle anılmaktadır.
İşte Ahmet Öksüz’ün yaptığı bu altyapı çalışmaları onun ardından belediye başkanı olan Halil Ürün’ü de kurtarmıştır. Halil Ürün kendi belediye başkanlığı döneminde altyapıyla uğraşmamış, park yapmayla, çeşme açmayla durumu kotarmıştır. Ahmet Öksüz’den sonra Tahir Akyürek’in belediye başkanlık dönemine kadar zaten Ahmet Öksüz gibi, altyapı ile uğraşan olmamıştır.
Halil Ürün döneminde iş merkezleri dediğimiz semt, 2. Nalçacı denilen Hacıkaymak, Rauf Denktaş Caddesi, Kerkük Caddesi ve Kule civarı semtler yapılmış ama buralarda altyapı çalışması hep eksik kalmıştır.
Şöyle bir örnek vereyim: hafta sonu yağan sağanak yağmur neticesinde, Rauf Denktaş caddesi üzerindeki alt geçit su birikmesi nedeniyle kapanırken; aynı hizada 500 m. ilerde Kule caddesinden Fatih Işıklar’a geçişi sağlayan alt geçitte trafik gayet rahat akıyordu. İşte altyapının aslında en güzel örneği budur bence.
Şimdi bu süreçleri yani Ahmet Öksüz sürecini, ardından Halil Ürün sürecini bilmediğimiz takdirde, “Konya’da her yeri su bastı” demek çok kolaydır. Çünkü su basan yerlere baktığımızda hepsi eski ve çoğunluğu Halil Ürün’ün belediye başkanlığı döneminde yani 1989-1999 yılları arasında açılmış yerleşim yerleridir.
Şimdi bunun çözümü bu bölgelerde tekrar bir alt yapı çalışmaları yapmaktır ama şunu gayet iyi bilmeliyiz ki altyapı çalışmaları genelde seçim kaybettirir. Vatandaş ilerideki rahatını değil, anlık rahatını düşünür. Belediyecilikte yapılan hatalar hemen ortaya dökülmez, aradan 30 yıl- 40 yıl geçer ve belediye başkanının doğru mu yaptığını yanlış mı yaptığını o zaman değerlendirmek daha doğru sonuçlar doğurur.
Mesela belediye çok güzel yemyeşil bir park yapar ama sonuçta oranın bir suç yuvasına dönüşmeyeceğine kimse garanti veremez.
Mesela Halil Ürün zamanında yapılan Koyuncu Petrol Kavşağı hala tam anlamıyla bir yol mantığında çözümlenebilmiş bir yer değildir. Yine aynı zamanda tonlarca para harcanarak yapılan Hava Lojmanları kavşağı nihayet kaldırılarak oradaki yol mantıklı bir hale getirilebilmiştir. Konya’daki hava kirliliği 1990’lı yıllardan itibaren artmaya başlamıştır. Anlık olarak hoşa giden bazı yapılanların, yıllar sonra aslında ne çok zarar verdiğini görebiliriz.
Aslında belediye başkanının da en önemli misyonu geleceği görebilmek ve vizyonel bakabilmek olmalıdır. Ahmet Öksüz’ün büyük bir vizyonla başlattığı altyapı çalışmalarını devam ettirmezseniz, aradan 30 yıl geçince en ufak sağanakta şehri su basar.
Bu gibi, şehri ilgilendiren durumlarda, vatandaş da duyarlı olabilmelidir. Tahir Akyürek’e her fırsatta “tramvaylar değişsin” diyen Konyalı, tramvaylar değişince oluşan borçtan Tahir Akyürek’i sorumlu tutmuştur. Bu vatandaşlık bilinci midir? Bu adil midir?
Şimdi Konya’da yoğun bir altyapı faaliyetine girilse vatandaş Uğur İbrahim Altay’a “düşman” olacaktır. Çünkü her yer kazılacak, vatandaş 2-3 ay belki rahatsız olacak, bu nedenle de belediye başkanına düşman olacak. Aynen 1989’da olduğu gibi belki de sonraki seçimde hiç alakasız birini belediye başkanı yapıp şehre daha büyük zarar verecek.
İşte bunların hepsini, adaletli bir biçimde değerlendirmek lazım. Adalet önce herkesin kendi içinden başlamalıdır. Benim adamım yaparsa iyi, rakip yaparsa kötü diye yorumlayan kişinin adalet isteme hakkı yoktur. Eleştirirken de, överken de bu nedenle dikkat etmek gerekmektedir.
Dostlukla kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.