Suça bakış
Birimiz bir hata yaparız. O hatadan dolayı etkilenenleri maalesef görmeyiz. “Aman canım ne olacak küçücük bir hata” diye düşünürüz. Halbuki ondan etkilenen diğer kişiler ve olayları hiç düşünmeyiz.
Daha önce birkaç kez yazmıştım. “İngiltere’de akşam parkta yürüyen bir genç kıza sarkıntılık yapan adama mahkeme 10 yıl 3 ay ceza veriyor. Sonradan yargıç açıklama yapıyor: ‘Ben 3 ay cezayı yaptığı sarkıntılık için, 10 yılı da bundan sonra İngiltere’de bu olaydan etkilenen genç kızların tek başlarına ve akşam vakitlerinde parkta gezmeyecekleri için verdim” diyor.
Aslında tüm olaylar bu şekilde değil mi?
Geçen gün bir arkadaşım geldi yanıma iyice sinirlenmiş. “Bir daha kimseye borç para vermeyeceğim” diyor. “Hayırdır, sakin ol, ne oldu anlat dedim”. Bir arkadaşına borç para vermiş, 1 ay önce geri alması gerekirken halen ödememiş. Şimdi de telefonlarına çıkmıyormuş. Bundan dolayı da arkadaşım bir daha kimseye borç vermeyeceğini söylüyor.
Aynen yukarıdaki durum gibi; borç alan şahıs borcunu vermiyor. Belki de 2-3 ay sonra ödeyecek. Ama bu arada sözünde durmadığı ve güvensizlik yarattığı için, borç veren kişi de bir daha borç vermeyi reddedecek. Bunu daha enikonu işlersek, toplumun nasıl bozulduğunu dahi konuşabiliriz.
Geçmişten beri Ramazan ayındaki en banko haberlerinden birisi “oruç tutmadığı için dayak yedi” haberiydi. Ama sonucuna baktığımızda geçmişten günümüze oruç tutanlar artmadığı gibi bilakis oruç tutanların sayısı bir hayli düştü. Toplumsal etkinin en güzel görüldüğü örneklerden birisidir bu.
Minibüste kısa etek giydiği, şort giydiği için dayak yiyen kızlar örneği de bunlardan farklı değildir. Kılık ve kıyafetinden ötürü dayak atmayı kendinde hak gören bir zihniyet en ağır cezayı almalıdır.
Aslında bu da en önemli konulardan birisi olan ceza hukukunun yeniden bir incelenmesi gerektiği konusunu ortaya koyuyor.
Şort giydiği için minibüste bir genç kızı yumruklayan caninin ifadesi alınıp serbest bırakılmamalıdır. Her ne kadar daha sonra tekrar çağrılsa da, bunu en başta halletmek lazımdır.
İyi veya kötü yapılan her şeyin bir karşılığı olduğu gibi bir de çevre etkisi var. Hareketlerimizi, tavırlarımızı, bunu da göz ardı etmeden belirlememeliyiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.