Ülkemiz çok iyi bir fırsat yakaladı. En azından değişim için, ülkede terör yaratanlardan, ülkeyi bölmeye ve “satmaya” çalışanlardan kurtulmak için…

Ancak bazı kesimleri görüyorum ki halihazırda yerini belirleyememiş durumdalar. Bilhassa bu ülkenin solcularının bakış açısını biraz daha değiştirmek gerekiyor gibi geliyor.

İnsanlar olayları “Recep Tayyip Erdoğan ve karşısındakiler” olayı olarak değerlendiriyor. Halbuki olay Devlet düşmanları ve Devlet’in yanındakiler olayı olarak görülmeli.

Devletin düşmanlarını iyi belirlemeli. Mesela şimdiye kadar ki tüm darbe süreçlerinde, darbe yandaşı olarak gördüğümüz tek bir ülke var ki, malumunuz Amerika’dır. Amerika’nın Dünya üzerindeki emperyalist ülkelerin başında geldiğini de sanırım tüm insanlar kabul edecektir.

Devlet’e düşman olarak gördüğümüz diğer bir terör örgütü tabii ki FETÖ, diğer bir örgüt PKK ve diğer terör örgütleri…

Recep Tayyip Erdoğan’a karşı olanlar da bunlar.

Şimdi solcu veya sağcı fark etmez, burada düşünülmesi gereken şey nerede olunacağıdır? Ya Devlet’in, Recep Tayyip Erdoğan’ın ya da PKK’nın, FETÖ’nün yanında yer alacaksınız ki, bu aynı zamanda da “emperyalist ABD”nin yanında yer almak olacaktır.

Durum böyleyken “ben Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında yer alamam” demek, karşı tarafta yer almak demektir ki, bunu hele bir solcu hiçbir şekilde açıklayamaz.

7 Haziran seçimleri öncesinde işte bu hata yapılmıştır. Yani kendisini “aydın” diye tanımlayan bir takım insanlar HDP için oy toplamaya kalkmışlardır. Halbuki HDP’nin PKK olduğunu “sağır sultan” bile bilmektedir. Bir tek bu aydın görünümlü insanlar HDP’nin PKK olduğunu kavrayamamışlardır.

Şimdi de bazı sol çevreler bu cahilliklerini devam ettirerek “Recep Tayyip Erdoğan karşıtı” diye FETÖ yanında kalmaktadırlar.

7 Haziran öncesi PKK yanında olanlar, FETÖ yanında olanlar aynı zamanda şimdi de darbe yanında kalmışlardır. Hiçbir solcu darbeciliği, cuntacılığı açıklayabilecek bir bilgi ve birikime sahip olamaz. Çünkü öyle bir teori ve tecrübe olamaz.

Yani kısacası şöyle söylemeliyim: Burada iki taraf vardır, Devlet tarafı ve bölücü tarafı. Herkes buna göre safını belirlemeli ve netleştirmelidir. Devlet tarafında olacaksanız Cumhurbaşkanı, Devletin başında dimdik durmaktadır. Yok eğer bölücüler yanında yer alacaksanız, bilin ki 70 milyon Türk Milletinin iki eli yakanızdadır.