FETÖ terörünü asla unutmamalıyız
Genelde milletçe biraz balık hafızalıyızdır. Her şeyi çok çabuk unuturuz. Bu durum iyilikler için de geçerlidir, kötülükler için de… O nedenle son dönemde sanki hapiste tutulan FETÖ’cülerin haksız yere tutulduğu gibi bir düşünce algısı yaratılmaktadır.
Bir kere başta şunu ortaya koymak lazımdır. FETÖ elebaşı Fethullah Gülen geçmişte imamlık, vaizlik gibi görevlerde bulunmuş olabilir. Ancak bu tür görevler insanı din adamı yapmaya yeterli midir, bu tartışılır?
Bu cemaat, İslam’ı “ılımlı İslam” diye ortaya attığı, “ABD’nin istediği bir din anlayışıyla baştan hançerlemeye başlamıştır. Ve bunu yıllarca devam ettirmiştir. Ilımlı İslam denilen, emperyalizmin yaratmaya çalıştığı dinin temelini şöyle bir hatırlayalım: “ ‘La ilahe illallah’ sözünü Hristiyan da, Musevi de, Müslüman da söylüyor. Ama Müslümanlar ‘Muhammeden Rasullullah’ derlerse, Hristiyan da ‘İsaen rasulullah’, Musevi de ‘Musaen rasulullah’ diyecek böylelikle yine uzlaşma olmayacak. ‘Muhammeden Rasulullah’ demeyiverelim, ne olacak?” anlayışı yayılmaya çalışılıyordu. Türkiye’deki bunun propagandasını yapan da FETÖ cemaati idi.
Halbuki ‘La ilahe illallah, Muhammeden Rasulullah’ inancı içerisinde bu sözün tamamı İslam’ın şartlarından birisidir. İlkokul düzeyinde din bilgisi olan bir Müslüman bile bunun yarısını söylemeyerek İslam’ın şartını yerine getirmiş olunmayacağını bilir. İşte FETÖ, öncelikle insanlarımızın hassas noktası olan dinini sömürmeye başlamış ve adeta İslam içerisine nifak sokmuştur.
FETÖ dine nifak sokmakla başladığı örgütlenme yolculuğunda, Cizvit tarikatı ve Mason örgütlenmelerine benzer bir yol izlemiştir. Yani örgütlenmesi bile aslında bizim kültürümüzle alakalı değildir.
Bu doğrultuda basın yayın organlarını kurmuş veya satın almıştır. Bu yayın organları ile de haysiyet cellatlığına soyunduğunu sanırım unutmamışızdır.
Oluşturdukları ışık evleri adı altındaki hücrelerle, bu evlere dahil olmayan okuyan gençlerimizin okul hayatlarını bitirmiştir. Binlerce gencimiz sadece ışık evlerine gitmiyorlar diye, polis kolejlerinden atılmış, FETÖ’nün etkin olduğu eğitim kurumlarını bıraktırmak için türlü eziyetler yapılmıştır.
FETÖ neredeyse son 15 yılın tüm sınav sorularını çalarak milyonlarca gencin hayaline ve geleceğine de pranga vurmuştur. FETÖ yapılanması, göz okuma sistemiyle girilen ‘Sır Oda’daki bilgisayara korsan yazılımla uzaktan erişim sağlayıp ÖSYM tarafından düzenlenen son 15 yıla ait soruları çalmıştır. Ayrıca, örgüt üyeleri tarafından yazılı sınav öncesi sorulara erişilerek Askeri Okullar (Tüm Harp Okulları ve Astsubay Okulları) ve Emniyet Teşkilatı (Polis Koleji, PMYO, Polis Akademisi ve Komiser Yardımcılığı) sınavlarına yönelik soruların örgüt üyelerine verildiğini nasıl unutabiliriz?
FETÖ’nün, suçları arasında anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek, silahlı terör örgütü kurmak, cebir ve şiddet yoluyla kamu otoritesini ortadan kaldırmaya ya da görevlerini yapmasına kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek, devletin iç ve dış güvenliği bağlamında gizli kalması gereken bilgi ve belgeleri casusluk maksadıyla temin etmek, dolandırıcılık, sınav sorularını çalmak, cinayet gibi konular olduğunu nasıl unutabiliriz?
Ergenekon, Balyoz gibi FETÖ komplolarını unutmanın imkanı var mıdır? Bizler unutsak, bu komplolarda hayatlarını kaybedenler bize unuttururlar mı böyle iğrenç tezgahların yapıldığını?
FETÖ’nün gerçek yüzünü açığa çıkaran Necip Hablemitoğlu’nun canice öldürülmesini, aynı şekilde FETÖ’yü araştıran gazeteci Haydar Meriç cinayetini, FETÖ’nün Türkiye içerisinde ve dışarısında sansasyon yaratmak ve toplumsal fay hatlarını derinleştirmek için düşünce insanlarını öldürdüğü ya da bu insanların öldürülmelerinin önünü açtığını göstermesi bakımından Hrant Dink cinayetini unutmak mümkün müdür?
15 Temmuz’da ABD ve emperyalizmin maşası olarak Cumhuriyet’e kast eden; vatandaşların üzerine bomba atan, silah atan; ülkeyi emperyalizme peşkeş çekmeye çalışan FETÖ’nün yaptıkları unutulabilir mi?
Hele ki bu teröristleri demokrasi adına savunmak, hukuk sistemi içerisinde kendince mazeret yaratmaya çalışmanın hiçbir iler tutar yanı olmayacağı gibi; böyle bir savunma içerisine girmek, FETÖ’den mağdur olan öğrenciden başlayarak, hayatını ülkesine veren şehitlerimize kadar her birinin vebalini taşımak olur.
Yaşadığımız müddetçe bu cemaatin komplolarını, emperyalist uşaklıklarını, cinayetlerini unutmamak ve her fırsatta tekrar tekrar hatırlatmak gerekir. Unutulup da bunlar için demokrasi beklentisi içerisine girmeye çalışmak ancak gaflet olacaktır.
Dostlukla kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.