Uğur İbrahim Altay, kısaca söylemek gerekirse “Dünya Belediyeler Birliği” Başkanı seçildi. Böyle yazınca cümle çok basit geliyor. Yani sanki çok basit bir şeymiş gibi “aman ne olmuş yani, zaten Konya Belediyeler Birliği Başkanıydı” denilecek bir durum değil bu.

Konu şöyle; Kısaca Dünya Belediyeler Birliği dediğimiz kurum Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı(UCLG) adında 240 bin civarında yerel yönetim üyesi bulunan dünyanın en büyük teşkilatlarından birisi. Bu teşkilat 9 bölgede örgütlenmiş ve Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı(MEWA)’nın bir üyesi de Konya olmuş. Bu bölge teşkilatından yola çıkarak, Genel Başkanlığa sahip olmak o kadar kısa ve kolay bir yol tabii ki değil. Bu konu siyasetin üstünde bir konudur. Ve öyle değerlendirilmelidir.

Geçtiğimiz hafta sonu bu konuyla ilgili bir basın toplantısı düzenleyen Konya Büyükşehir Belediye Başkanı ve Dünya Belediyeler Birliği Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın coşkusu ve gururu gözlerinden okunuyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti grup toplantısında kendisini de kürsüye çıkarıp kutlamıştı. Bundan dolayı da ayrıca bir mutluluğu vardı. Bir gazetecinin sorusu üzerine diğer parti liderlerinden hiçbirinin kendisini kutlamadığını da ifade etti. Ülkemizin en büyük ikinci partisi CHP’nin genel başkanının arayıp kutlaması bence gerekirdi. Çünkü bu “başkanlık” Konya’nın gururu olduğu gibi Türkiye’nin de gurur kaynağıdır. Hadi diğer genel başkanları da geçtim. Gelecek Partisi’nin Konyalı genel başkanı herkesten önce kutlamak durumunda değil midir?

Bu konuda Başkan Altay seçim çalışmaları için orada, Bursa, İstanbul gibi bazı illerden CHP’li belediye meclis üyelerinin de bulunduğu ve canla başla kendisinin seçilmesi için uğraş verdiklerini anlattı. Onlara da basın toplantısında teşekkür etti.

İyiden iyiye globalleşen dünyada bu tür oluşumlar, kurum ve kuruluşlar çok büyük önem arz etmektedir. Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı Başkanı olmak Konya isminin reklamından, Türkiye adının duyurulmasından çok daha fazla bir şeydir.

Başta Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay olmak üzere, tüm emeği geçenleri tekrar tekrar tebrik ediyorum. Konya ve Türkiye, Türk siyaseti içerisinde bu başarısından dolayı Uğur İbrahim Altay’ı minnetle anacaktır.

LGBT’YE HAYIR!

Hafta sonu Konya’da bir önemli olay daha vardı. LGBT’ye karşı bir yürüyüş düzenlendi. Tahmin ediyorum bunu düzenleyen dernekler kendi tabanlarını oluşturan kişilerin baskılarına dayanamayarak böyle bir organizasyonu yaptılar ve oldukça yoğun bir de katılım oldu.

Bu konuyu değerlendirirken öncelikle tüm önyargılardan sıyrılıp, herhangi bir sıfat yardımıyla değil, insan olarak olaya bakmak gerekir. Bu tür olaylarda yapılan en büyük hata, olaya bir sıfat katmaktır. Şucu, bucu vs. gibi… Halbuki LGBT, birçok toplumsal konuda olduğu gibi emperyalist bir bölme oyunudur. Ve bu bölme oyununu öyle güzel(!) oynar ki bu emperyalizm; kimse ne olduğunu anlamadan bu oyunun birer oyuncusu olurlar. Türkiye’de bu oyunun materyalleri maalesef birçok ülkeden çok çok fazladır.

Türk-Kürt; Alevi-Sünni; laik-anti laik; kadın-erkek; sağcı-solcu gibi birçok bölünme operasyonlarını bu ülke çok görmüştür. LGBT’nin bu ayrımcılıklardan farklı olduğunu mu düşünüyorsunuz?

İşte Konya’daki yapılan protesto eyleminde ilk olarak göze çarpan da katılımcıların bu olayı sadece din açısından ele almalarıydı. Halbuki emperyalizmin istediği de budur. Olayı sanki bir İslam düşmanlığı ve İslam savunuculuğu şekline getirmektir. Halbuki LGBT ve türevlerine karşı durmak, bunları desteklememek “insani” bir sorundur. Sadece İslami bir sorun gibi göstermeye çalışmak yetersiz ve ayrımcılık körükleyen bir değerlendirme olur.

Bu tür emperyalizmin bölücülüğü geliştirmek için hazırladığı oluşumlara siyaseten de liberaller ve sosyal demokratlar dışında sıcak bakabilecek bir siyasi yapı yoktur. Sol partiler de bu oluşumu destekleyemez, sağ partiler de destekleyemez.

Dolayısıyla bu tür organizasyonları yaparken sadece tek taraflı olarak bakmak değil, emperyalizmin istemediği şekilde bakmak daha büyük sesler getirecektir. Toplumun da tüm katmanları emperyalizme katkı vermemiş olacaklardır.

Dostlukla kalın.