CHP’de 'Barış' dönemi
CHP’de 'Barış' dönemi
Geçtiğimiz hafta sonu CHP Konya Teşkilatı, il kongresini yaptı. 3 aday vardı. Birincisi mevcut başkan Barış Bektaş, diğeri eski milletvekili Hüsnü Bozkurt ve üçüncü de eski Meram İlçe Başkanı Saim Sezen’di. Sonuçta, Saim Sezen adaylıktan çekildi, iki aday kaldı ve kazanan Barış Bektaş oldu.
Tabii ki örgütte seçim halihazırda bitmedi. Hala konuşuluyor. Önce seçimi kaybeden taraf itiraz etti. Bunun üzerine itirazı değerlendiren mercii itirazı reddetti ve de sonuçta dün itibariyle Barış Bektaş mazbatasını aldı ve görevinin başına geçti.
Maalesef oldum olası CHP’de seçimler biter ama tartışmaları bir türlü bitmez. Seçimi kaybeden taraf, bu kaybetmeyi bir türlü kabullenemez. Hatta toplumbilimci Prof.Dr.Emre Kongar’ın bu konuyla ilgili tabiri “hazımsız demokratlar”dır.
Aslında hafta sonu yapılan il kongresine baktığımızda oldukça nitelikli ve kavgadan uzak bir il kongresi olmuştu. Birçok konuşma yapıldı. Bu konuşmalardan bir kısmı, “laf olsun torba dolsun” konuşmalarıydı. Bir kısmı “ben de bir yerlere adayım, beni unutmayın” konuşmalarıydı, bir kısmı gazete başlıklarından aldıkları ülke gündemini, sanki başka kimse görmüyormuş, bilmiyormuş gibi, tek kendisi biliyormuş gibi ders verme konuşmaları idi.
Sonuçta üç adayın adaylık konuşmaları sırasında da gayet düzeyli eleştiriler, seçimlerde rakiplerin birbirine söyleyebileceği türden konuşmalar yapıldı. Adaylardan Saim Sezen’in konuşması sırasında adaylıktan çekilmesiyle iki aday seçimde yarıştı. Ve ipi göğüsleyen Barış Bektaş oldu.
Şimdi asıl önemli olan bundan sonra ne olacak?
Bakın, şunu belirteyim; Barış Bektaş Başkanı üniversite öğrenciliğinden bu yana tanırım. Sol adına, solculuğu, örgütçülüğü, bilgisi, kültürü, birikimi tartışılmayacak bir isimdir. Yani CHP İl Başkanlığı’nı bundan önceki dönemde gayet güzel ifa etmiş, bundan sonraki dönemde de bu görevi gayet güzel bir şekilde yerine getirebilecek bir başkandır. Bundan CHP’lilerin hiç şüphesi olmamalıdır.
Ama şunu da unutmamalıdır; İl Başkanı partinin genel merkez politikalarının bir uygulayıcısıdır. Aksi halde genel merkeze politika dikte edecek bir yer değildir. Yani genel merkez politikalarını il başkanı belirlemez. Partinin politikasını Kurultay belirler. Hatta birçok il başkanı olup da Kurultay Delegesi olmayan il başkanı da olabilir. Dolayısıyla il başkanlığına öyle çok anlamsız ve gereksiz görevler isnat etmek doğru değildir.
Türkiye’de bir erken seçim gözükmektedir. Ve bu erken seçimde de Cumhur İttifakı’nın başarılı bir sonuç alacağı beklentisi yoktur. Olası bir erken seçimde CHP’nin başı çektiği Millet İttifakı’nın başarılı bir sonuç alacağı aşikardır. CHP’lilerin artık bugünden itibaren yapmaları gereken, kısır seçim çekişmeleri yerine, birleşip, iktidar hazırlıklarını gözden geçirmeleridir.
Konjonktürel olarak bakıldığında böyle bir CHP iktidarı olsa bile bu iktidarın da uzun süreceği gibi bir düşünce şahsen bende yoktur. CHP’deki ve Millet İttifakı’ndaki birlik, beraberlik ve gayret olası bir seçimde değişecek iktidarın ne kadar süreceği konusunda da bir fikir verecektir. CHP örgütleri içerisinde yarış bitmiştir artık “barış” zamanıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.