15 Temmuz darbe Girişiminden sonra silahlı güçlerle yani polisle, askerle hesaplaşmak kolay oldu. Yani hesaplaşmak derken darbe girişimine destek veren veya taraf olan personelden hemen kurtulabilindi.

Akabinde Devlet memuru olan, işadamı, sanayici, esnaf olan ve hatta hukukçu olan FETÖ destekçilerinden de Devlet kurtarıldı.

Şimdi en son adım politikacılar bekleniyor ama tabii ki herkesin malum göreceği gibi politikacılardan kurtulmak çok kolay olamayacaktır.

Politikacılar tabii ki her biri güç olan, arkasından en azından belirli bir kitleyi sürükleyen bir kuvvettir. Dolayısıyla politikacıları ayıklamak aynı zamanda ayıklama yapana da zarar verebilecektir. Bunu düşününce haliyle politikacılar kısmında biraz çekingen davranmak oldukça anlamlıdır.

Bundan sonra ki süreçte nasıl yürüyecektir bu iş derseniz onu söyleyeyim: Bundan sonra ki süreçte il ve ilçe yöneticileri, belediye başkanları ve milletvekilleri arındırılma noktasına gidilecektir. Bunu da direk olarak milletvekillerini, belediye başkanlarını veya parti yöneticilerini alarak yapmanın imkanı yoktur.

O zaman yapılacak tek bir şey kalmaktadır. Bir erken yerel ve genel seçimle gereken politikacı değişimini yapmalıdır. Bunun tek çıkar yolu; bu, görünmektedir.

Yönetimlerin güçlenmesi için bazen seçimler kaçınılmaz olur. Şimdilerde aynen bunu yaşamaktayız. Bunun alternatifi, bir Milli Mutabakat Hükümeti olabilir ama istenilen sonuca ulaştırır mı bu tartışılır.

Bana göre ekim ayı sonunda bitecek olan OHAL’den sonra kasım sonu gibi en çok aralık ayı gibi bir seçim gözükmektedir. Eğer bu FETÖ mücadelesini sonuna kadar, dostumuz Cemil Paslı’nın dediği gibi “iltihaptan kırmızı kan gelene kadar” dediği gibi sürdüremezsek hem yapılanlar boşa gider, hem ilerleyen süreçte belki de sil-baştan bir daha bunları yapmak gerekebilir.

Dolayısıyla bu mücadele devam ederken siyasi ayağını da bir an önce ameliyat etmeli ve bunu yaparken de bize gereken ekipmanları ancak erken seçim yoluyla sağlayabileceğimizi de unutmamalıyız.

Yani sonuçta bir erken genel seçim gözükmekte bunu bir de erken yerel seçimle süslerse Hükümet, o zaman işte mücadele tam anlamını kazanmış olacaktır.