Televizyon izleyemiyoruz
Son yıllarda büyük gelişme gösteren dizi sektörü, hemen her akşamımızı adeta abluka altına aldılar. Sevdiğimiz dizileri seyretmek için akşamı iple çekiyor ve televizyon karşısında saatlerce diziyi seyrediyoruz.
Ancak dikkatimi çeken şu ki, hangi dizi olursa olsun mutlaka bir yerinde şiddet görüyorum. Komedisinden dramasına, duygusaldan tarihi dizilere kadar hemen her dizide mutlaka şiddet sahneleri yer almaktadır.
Dizilerde yaralamalar, dayak, öldürmeler ve silahlı çatışmalar görmekten bıktık. Ailecek seyredilen bu diziler toplumumuza kötü örnek olmaktadır. Hiçbir öğreticiliği ve mesajı olmayan bu diziler toplumda huzursuzluğa sebep oluyor.
Reyting kaygısına düşen yapımcı şirketlerin şiddet dozunu artırdıklarını görmek hepimizi üzüyor. Aslında işin garip tarafı bu dizilerin seyirci sayısı haddinden fazla. Duygusal ve aileye yönelik yapılan diziler ise fazla reyting almadıkları için iki veya üç gösterimden sonra ya yayından kalkıyor ya da final yapıyor. Mesela Sibel Can’ın dizisi “sevdanın bahçesi” gibi
Bir de bu dizilerde adeta silah nasıl taşınır ya da cinayet nasıl işlenir gibi dersler veriliyor adeta. Özellikle gençler bu tür dizilere baktıktan sonra yürüyüşleri ve konuşmaları değişiyor. Geçmişte “kurtlar vadisi” dizisi sonucunda yaşananları hiç birimiz unutmadı.
Aslında RTÜK diziler konusunda biraz daha dikkatli olmalıdır. Türk aile yapısına ve Türk toplumunun geleneklerine uygun olamayan dizler konusunda daha bir dikkatli olmalıdır. Gençleri yanlış yönlere yönlendirmeye ve özendirmeye çalışan bu diziler konusunda denetimini artırmalıdır.
Toplumsal ve ailevi değerlerimizi korumak amacıyla kurulan bu bunun için görev üstlenen RTÜK, kendisine verilen bu sorumluluğun bilinci içerisinde hareket etmelidir. Dizilerdeki bazı sahne ve görüntüler konusunda daha hassas olunması en büyük arzumuzdur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.