Emel Şerife Hasçağan

Emel Şerife Hasçağan

Cesaretin yok mu?

Cesaretin yok mu?

Cesaret kelimesi ne ifade ediyor size?

Bana bazen elle tutulur bir şey gibi gelirken bazen de ulaşamayacağım yapamayacağım şeylerin bütünü gibi geldiği zamanlarda oluyor. Bir nevi pişmanlık. Neden diye soracak olursanız eğer belli bir yaşa gelmiş ya da artık o cesareti kendinde bulamadığı için yapması, yapılması imkansız şeyleri sürekli dile getirebiliyor insan.

Cesaretim olsaydı otostop çekerek dünyayı gezebilirdim. Cesaretim olsaydı şehirden pılımı pırtımı toplayıp bir sahil kasabasına yerleşirdim. Cesaretim olsaydı ona ilan-ı aşk ederdim...

İçimizde ki yapma duygusunu bastıran ne? Korku mu? Ya başıma kötü bir şey gelirse. Ya bütün varlığımı kaybedersem. Ya reddedilirsem. Bunun önü arkası hiç kesilmeyecektir. Hep kafamızda dönen bir tilki olacaktır iyi ya da kötü. Biri yap derken diğeri sakın yapma pişman olursun ı diyecektir. Ne kaybederiz ki yapınca? Kazanabileceğimiz onca şey bizi beklerken.

Bu dünyada ne bizim ki biz sahiplenmeye çalışırken kaybedelim. Bu yaşadıklarımızdan hep bir ders çıkarmak için yaşamıyor muyuz zaten? Kalbimiz kırılabilir, kendimizi güçsüz hissedebilir hatta yaşamaktan zevk almamaya bile başlayabiliriz. Bunları artık normal şeyler olarak düşünmeliyiz. Düşmeden kalkamayız. Kalkmadan yol alamayız. Eğer arkamıza dönüp baktığımızda pişman olmak istemiyorsak da cesaretli olmalıyız.

Bana göre de bunu en iyi anlatabilen filmlerden biri 2003 Fransız yapımı Cesaretin Var Mı Aşka’yı izleyebilir ya da 2015 Kore yapımı “Reply 1988” dizisini izleyebilirsiniz.

Geç dememek için söyleyin, pişman olmamak için yapın…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Emel Şerife Hasçağan Arşivi