Barbaros Ulu

Barbaros Ulu

Tipoloji

Tipoloji

Okurken, sınavlar dolayısıyla okuduğu kitaplardan başka hiçbir kitap okumayan, yaşları büyümüş, iş güç sahibi olmuş, kitap okumayı hiç dert edinmemiş insanlar vardır. Bu tipler 8-10 yıl okumuştur, üzerine TV kültüründen, kulaktan dolma bilgilerden başka hiçbir şey eklemeden hayatları boyunca o bilgiyle yaşarlar ve onu satarlar. Yeni bilgiye, görüşe kapalıdırlar. Bu konuda mevcut durumlarını korumada aşırı muhafazakardırlar.

Hayatı boyunca bilip kullandıkları, geçmişte çektikleri sıkıntıdan hareketle bir kişi, kurum, grup, camia hakkında değerlendirmede bulunurlar. Atomu parçalarsın, -belki de- Güneşi ters doğdurursun ama bu tiplerin kafasındaki ön yargıyı yıkamazsın. Aslında vatansever ve yardım severdirler. Tertemiz bir kalbin sahibidirler. Ama gel gör ki atom bile parçalandı bunlardaki önyargı bir türlü parçalanamadı. Sloganik bir şekilde mevcudu korumaya çalışırlar...

Kincidirler: “Biri, Yahudi’yi yakalar ‘Benim peygamberimi öldürdün’ der. Yahudi "Efendim 2000 yılı geçti öldürüleli. Sonra ben öldürmedim" dese de "Ben yeni duydum, Yahudi değil misin, hepiniz aynısınız" toptancılığını sürdürür...

Düz mantıktır, tıpkı Aristo mantığı gibi. "Adam hırsızdır. O da adam olduğuna göre adamların hepsi hırsızdır". Kıyaslama ve mazeret bulma becerisi müthiş gelişmiştir. Ağzınla kuş tutsan hakkındaki edindiği gerekçeyi değiştiremezsin. Bu durum yasak ağacın meyvesinden yemesinden dolayı günahkar olan ve ondan sonra gelen herkesin aynı günahı işlediği ve bundan dolayı İsa peygamberin çarmıha gerilip kendisinden önceki tüm günahkarların günahını çektiği, bundan sonra doğanların da Kilise'de vaftiz olmak suretiyle Hz Adem'in işlediği ilk günahtan insanlığı kurtaracağına inanılan Hıristiyanlardaki "Asli Günah" anlayışına benzer. Suçun ferdiliğinden ziyade "Baba suçluysa oğlu da suçludur, evlat suçlu ise baba da suçludur" anlayışına sahiptirler...

Korumacıdırlar: Mevcut her zaman iyidir, mutlaka korunması lazım. Yeni çıkan her görüş bölünmemize sebep olur. Kafasındaki görüşün dışındaki her fikir vatana ihanetle eşdeğerdir. Bu tipler, 2000'li yıllardan itibaren okullara "kullanılsın" diye gönderilen bilgisayarları "bozulur" endişesiyle ambalajlarını açtırmadan kapalı bir odada bekleten ve bilişimin günübirlik geliştiği bir çağda bir müddet sonra demode olmuş olarak kullanılmadan çöpe gönderilmek zorunda kalan korumacı okul müdürleri gibidirler...

Şiddet yanlısı değildir ama çözümü şiddettir: Bir konuda karşı tarafı adam etmenin, mücadele etmenin tek yolu öldürmektir. Konuşma vb. şeyler oyalanmaktan ve taviz vermekten başka bir şey değildir...

Sloganik yaşarlar: Geçmişle çok övünürler. Hayata geçirilmemiş ülkülerini kısa ve özlü sözlerle ifade etmekle yetinirler...

Liderlerine karşı mutlak itaatkardırlar: O ne söylüyorsa doğrudur. Lideri, hocası en iyisini düşünmüştür. İçine sinmese de ölümüne savunur, savunmaya da devam eder. Hiç bir zaman fikirleri çoğunluğu elde etmez. Mevcut kazanımı korumaya devam ederler. Milletin teveccüh göstermesi hiçbir zaman kendilerinden kaynaklanmaz. Varlık sebepleri, kendilerinin dışında cereyan eden olumsuz ortamdır. Lidere karşı gelen ne kadar iyi olursa olsun dışlanmayı ve ötekileştirilmeyi hak etmiştir...

Korkuları fikirleri olur: Tüm plan ve projeleri tek merkezlidir, yani ben merkezlidir. Başka bir plan için kafa yormazlar. Tüm hesapları "100 planından 99'u horozu kapmak olan tilki" gibidir. Tilki yine insaflıdır. Bunların 100 planından 100' ü de aynıdır. Asırlar geçse de değişmez...

Övünürler: Fikirlerini değiştirmediklerini savunurlar. "Ben aynıyım. Dün ne isem bu günde aynı yerdeyim" derler. Fikir değiştiren ve geliştirenleri döneklikle itham ederler...

Parçadan tüme ulaşırlar: Tek örnekle genel bir yargıya varırlar...

Bu tiplerin içerisinde farklı düşünenler mutlaka vardır. Okuyanı da. Bunlar başkasını, başkası da bunları beğenmez. Aynı havayı teneffüs ederler. Aynı ortamları paylaşırlar. Aynı şeylerle beslenirler. Oturur kalkarlar ama birbirine karşı iletişim yönünden kapalıdırlar.

Kimimi kastediyorum? Kimseyi kastetmiyorum. Kimi kastettiğimi ben de bilmiyorum. Kimse üzerine almasın, kimse kızmasın. Ben bana kızanlardan pek korkarım. Belki de kendimi yazdım. Herkes ancak en iyi kendini anlatır. Rabbim, birbirimizi önyargısız dinlemeyi, birbirimize karşı empati yapmayı, birbirimizi anlamayı, farklı fikirlere saygı göstermeyi, şiddete başvurmadan iletişim yolunu açık tutmayı nasip etsin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Barbaros Ulu Arşivi

Veda

28 Aralık 2022 Çarşamba 00:02