Her insanın,her evin,her işletmenin bir planı,programı ve bu planı uygulama önceliği bakımından bir gündemi vardır. Bu gündem,önem derecesine göre sıraya konularak birer birer uygulanır.İnsanın ihtiyaçlarının önem derecesinde olduğu gibi ülkenin ihtiyaçlarının da bir önem derecesi vardır. Bu bakımdan birinci sırada halledilmesi gereken ihtiyaç,hayati önemi olan ihtiyaç olmak durumundadır.

Maslow’un belirlediği  ihtiyaçlar hiyerarşisinde, ihtiyaçlar önem derecesine göre 5 dereceye ayrılmıştır.Birinci derece ihtiyaçlar nefes alma,yeme, içme, uyuma gibi(fizyolojik) ihtiyaçlardır.Bir insanın yaşaması için olmazsa olmaz ihtiyaçlardır. Nefes alma ihtiyacı birkaç dakika karşılanmazsa insan yaşamını yitirir.İkinci derece ihtiyaçlar kendini,ailesini ve sevdiklerini güven içinde hissetme(güvenlik) ihtiyacıdır.3.derece ihtiyaçlar ait olma ve sevgi ihtiyacıdır,ki başka insanlarla iletişim kurma,kabul edilme bir yere ait olma anlamına gelir.4.derece ihtiyaçlar, değer ihtiyaçları denilen, başkalarınca benimsenip tanınmak,başarılı ve yeterli olmak ihtiyacıdır.5.derecede ise kendini gerçekleştirme ihtiyacı yer almakta olup, kişisel tatmin,kişinin potansiyelini ortaya çıkarması olarak tanımlanabilir.

İnsanlar bu ihtiyaçlarını karşılamak için çalışır para kazanır ve en temel ihtiyacından başlayarak paralarını harcamaya başlarlar. Yeme içme, barınma ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde gelire sahip olan bir kişi, elindeki parası ile beslenme-barınma ihtiyacını karşılamadan 5.derecede yer alan kendini tatmin etme ihtiyacını karşılamaya çalışırsa,örneğin sinemaya gitmeye kalkarsa ve bu şekilde yaşamaya devam ederse, hayatını sürdürmesi mümkün olmayacaktır. Bu bakımdan bir insanın birinci çözmesi gereken gündemi fizyolojik ihtiyaçlarının karşılanması olmak zorundadır.

Ülkeler için de bu zorunludur.Bir ülkenin birinci ihtiyacı, ülke toprağı üzerinde yaşayan vatandaşının güven içinde yaşamını sürdürmesidir. Bu gün ülkemizde yaşanan terör olayları, ülkemizin bölünmesi,iç savaşa sürüklenmesini hedefleyen,dolayısıyla yetkililerin birinci derecede çözmesi gerekli gündemi olmak zorundadır. İktidarıyla-muhalefetiyle tüm vatandaşların derhal bu gündem üzerinde odaklanması zorunludur.

İkinci gündemimiz ve zorunlu ihtiyacımız, komşularımızla olan ilişkilerimizi derhal normale döndürmek ve Türkiye’deki üç milyonu aşan mülteci sorununu çözmektir. Tabii ki üçüncü gündemimiz de ekonomik hayat, istihdam sorunudur. Devleti yönetenler ve yönetmeye aday olanların kafa yoracakları en acil gündem bu üç gündemdir. Bu sıralamada anayasa değişikliği,başkanlık sistemine geçiş ülkemizin gündeminde olmamalıdır.

Tüm siyasi partiler ve hükümet şayet samimilerse, derhal bu üç gündem altında birleşmeli ve birbirine destek vererek tüm milleti birleştirmeli, ümit vermelidir.Bu temel gündemi bırakıp, gerginlikler yapmak,başkanlık sistemi ile uğraşmak,anayasa değişikliği ile insanları meşgul etmek, evde yiyecek ekmeği olmayan bir insanın kendisine makyaj malzemesi satın alması ile aynı anlama gelir.

Tüm partilere buradan çağrı yapıyorum,gelin ülkemizin insanlarını kandırmayın, yapıcı yönde atılacak tüm adımlara destek verin.