Survivör Tipi Yarışmalar-İzdivaç Proğramları Kültür Emperyalizminin Proj
Geçmişte siyah beyaz tek kanal olan televizyon programları, günümüzde binlerce kanala ulaştı. Yani tercih çok. Ülkemiz demokratik bir ülke,isteyen istediği programı izleyebilir.Ancak bu programlar insanımızı nasıl etkiliyor? Çocuklarımıza hangi zararları veriyor? Ya da faydaları var mıdır? Devletimizi yönetenler bunu göz önüne almak zorundadır. Bu gün PKK ile savaşmak, Ordumuza destek olmak kadar, gelecekteki toplum kalitemizi de hesaba katmak zorundayız.
Emperyalizm birçok cepheden saldırıyor.Eğitim sistemimizden kullandığımız dile kadar birçok alanda farkında olmadan bir algı yönetiminin parçaları olabiliyoruz.
Kapitalizm güçlü olanın güçsüzleri yok ettiği bir kurallar zinciridir.Bunun için ekonomiyi,siyasi mekanizmaları,silahlı gücü,bilimi ve medyayı kullanır. Bir ülkeyi silahla işgal etmek kadar, o ülkede kültürel üstünlük yaymanın önemli olduğunu bilen emperyalistler,ideolojik yayılmacılıkta eğitim ve medyayı kullanmaktadırlar. Medyanın en etkili olanı görsel medya yani televizyonlardır.Görsel medya, algı yönetimi yoluyla toplumu şekillendirmede önemli bir rol üstlenmiştir.Algı yönetimi Amerikan ordusu tarafından ortaya konmuş bir tanımdır. Algı yönetimi Amerika Savunma Departmanınca:"istihbarat sistemlerinin ve liderlerin resmi tahminleri, dış ilişkileri ve resmi eylemlerini etkilemenin yanında, toplumların duygularını, motivasyonlarını, etkilemek amacıyla yapılan yayınlar ya da seçilen bilgileri ve göstergeleri inkar etme eylemi" şeklinde tanımlamıştır.Algı yönetimi görünmez bir süreçtir.Ünlü antrolog Laura Nader;" görünmez faktör, kontrol süreçlerinin ve mekanizmalarının toplamıdır. Görünmezlik zihinlerin sömürgeleştirilmesi yoluyla başarılmaktadır!Buna göre yanlış olan, doğru görünür. Düşünülemeyecek davranışlar normalleşir. İtiraz eden bağımsız düşünceliler, kavgacı ‘çatışmacı’ sayılır.Toplumlara çeşitli ‘tipolojiler’ dayatılır ve medya vasıtasıyla o tiplemelerle oynanır." Demektedir.
Buna göre Survivör ve benzeri yarışmalar,sinema filmleri,izdivaç programları,diziler, toplumumuza şekil vermek isteyen emperyalistlerce sahneye konulan birer toplum mühendisliği eserleridir.
Bu programlara şöyle bir göz atalım:Yarışmalarda arkadaşlarına en sinsi davranan kazançlı çıkıyor.En yakın dostlar kazanmak için birbirine en ağır kazığı atıyor,birbirine güveni değil güvenmemeyi öğretiyor.İzleyenlere, dost olan iki kişinin birbirine kazık atmasının normal olduğu algısı veriliyor.İzdivaç programları,Türk Aile yapısını bozucu,mahremiyetleri ayaklar altına alıcı,bir algı yaratmaktadır. Dizilerde enişteyle baldız, amcanın -dayının karısı ile yeğenin gönül ilişkisine girmesi oldukça normal bir davranış gibi sunulmakta bunu izleyen gençler belli bir süre sonra bu ilişkileri normal karşılamaya başlamaktadır.
Türk kültürünü ,Türk aile yapısını bozan,birbirine güvenen dostluğa arkadaşlığa önem veren Türk toplumunu bencil,kaypak,sinsi davranan bir toplum haline getiren bu diziler ve yarışma programları yayından kaldırılmalıdır. RTÜK'e bu konuda çok önemli görevler düşmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.