Ali Sait Öğe

Ali Sait Öğe

Bir de ödül mü verecekler?

Bir de ödül mü verecekler?

Yıllardır Konya’nın en büyük derdinin kenti parçalayan demir sınırlar olduğunu söyler dururuz. Tren hattı ve tramvay hattı ulaşım sıkıntısı hiç olmaması gereken güzelim şehri trafik çilesine mahkum etti.

Yersiz  yapılan tren yolu yaya alt geçitlerine daha anlam veremezken, niye yer altı olmuyor da yerin üstüne, üstüne yapıyoruz dediğimiz tramvay hattının sıkıntıları her geçen gün artarken, Konya'nın etrafından olması gereken otoban gibi bir çevre yolunun eksikliği yüzünden şehir içerisinde Tır'lar Kamyonlar cirit atarken, bu kez karşımıza Adliye Alaeddin hattı çıktı.

Hadi bi bildikleri var dedik. Bekledik. Belki uygulanınca güzel olur diye. Konya’nın Taksimi olur dedik. Ama ne gezer. Konya’nın yeni demir sınırı oldu.

Zaten park sorunu olan bölge yayanın, otobüsün trafiğin can çekiştiği tarihi alan birde bu hatla çekilmez hale geldi.

Belki ilerde yapılacak ama öncelikli olarak bu çalışma Ahmet Özcan Caddesi ile Fetih Caddesi üzerinden Kunduracılar Kavşağına kadar uzanan bi güzergaha yapılsa daha iyi olmaz mıydı?

Dolmuşların ve belediye otobüslerinin büyük bir bölümü zaten o güzergahta değil miydi?

Kaç kere esnafı dinledik. Biz dinlerken kahrolduk. Onlar anlatmaktan bıkmadılar. Binanın cephesini değiştirmekle yatırım olmaz dediler, bu tramvay bizi mahvetti dediler. Dükkânları kapatmaya başladılar.

Bir türlü sağı solu inşaattan kurtulmayan türbe önü ve çevresi, esnafın da halkın da çilesi olmaktan çıkmadı gitti.

Hoş son olarak Mevlana Türbesi arkasındaki o güzelim Gül bahçesi içerisine yaptırılacak olan sözüm ona 'Mevlana Müzesi Ek Bina' çalışması da yüreklerimize bir kez daha hançer vurdu ya...

O güzelim gül bahçesine kepçelerin girmesinin üzerinden bir hafta geçmeden kazdığınız her yerden Mevlana Hazretlerinin sevenlerinin ve Mevlevi hanlarının olduğu ileri sürülen onlarca cenazeye ait kemikler çıktı. Onlara ne diyeceksiniz?

Ne gerek vardı şimdi o güzelim alanı talan etmeye. O Mevtaların kemiklerini kepçelerle parçalatmaya ve en önemlisi sızlatmaya.

Mevlana Müzesi'nin hemen karşı tarafına yaptırılan ve ne olarak kullanılacağı bile henüz bilinmeyen 'İSLAMİ KÜLTÜR MERKEZİ' ne olacak? Buraya yapacağınız ek binayı oraya yapsanız veya bir bölümünü bu ek bina için ayırsanız ne olurdu?

Veya talan ettiğiniz gül bahçesinin hemen yanındaki İl Turizm Müdürlüğü'nün olduğu viraneleri zaten yıkacaksınız. Oraya yapsanız bu ek binayı olmaz mıydı?

Geçti ama bir alternatif daha, hani şu bir yıl içerisinde Şeb-i Arus dahil bir elin parmaklarını geçmeyen etkinlikler için Trilyonlar harcanarak yapılan ve yılın büyük bölümü atıl duran Spor ve Kongre Merkezi'nin hemen yanındaki boşluklara yapsanız

da oralarda canlansa olmaz mıydı?

Ha işin birde en önemli yanı var! Mevlana Müzesi içerisinde zaten ne kadar eser kaldı da sergilenecek? Ya arkadaş Mevlana Müzesi içerisinde sadece Mevlana Hazretlerinin ve ailesinin kabirlerinin olması yeter.

Buraya yapacağınız ek bina saçmalığını yukarda belirttiğim alanlara yapsanız Mevlana Müzesinin içerisini sadece namaz kılınacak, Mevlana Hazretlerinin ve ailesinin kabirlerinin ziyaretlerinin yapılacağı bir yer olarak korusanız olmaz mıydı?

Önce müze önündeki devasa ağaçlar, yeşil alanlar yok edildi, sonra Gül Bahçesi içerisindeki yeşil alan katledildi. Bunlar yetmedi şimdi de tarihi kalıntıların yer aldığı mezarlıkların bulunduğu o güzelim alan ek bina saçmalığı ile yok edildi. Hem de o bölgede meftun onlarca cenazenin kemiklerini parçalayarak.

Yazık hem de çok yazık.

Biz nasıl Konya'nın elli yıl öncesini özlüyor ve arıyorsak, ilerde çocuklarımız ve torunlarımızda Konya'nın betonlaşmamış halini özleyecek ve arayacak.

Neyse biz şu ödül törenine dönelim. Her seferinde aynı üzüntüyle geçtiğimiz bölge şimdi de duydum ki hattın mekanik özelliğinden dolayı ödül alacakmış.

Hattın tarihi özelliği ne olacak. Tarihi katletme özelliği. Tarihi dokunun içine girmiş modern nesne. Türbe önünü düzelt,  tarihi doku ver, Alaeddin’e modern yüksek katlı bina ruhsatı ver bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.

Bu şehri artık nefes alır hale getirin. Bir merkezimiz var bi rahat bırakın. Bir türbemiz var bi rahat bırakın. Ne güzel bakım yapıyorsunuz, restore ediyorsunuz. Biraz daha dikkatli olun da dua edelim. Bitiremediğiniz kentsel dönüşümler artık yeter. Müteahhitlerin savaşına bıraktığınız alanları bi zahmet siz düzenleyin.    

Bu şehrin eskileri, eski başkanları bozdukları imar planları yüzünden bol bol yâd ediliyorlar.

Zamanında emmiye dayıya verilen şekilsiz, yersiz bina ruhsatları yüzünden her zaman anılıyorlar.

Sizde yirmi yıl sonra şimdiki aklı başında, düşünen gençler tarafından  yâd edilmeyin. anılmayın.

Hoş şu anda ben bunları yazdım diye duyacağım cevabı da çok iyi biliyorum.

Hani şu Muhacir Pazarı ve Balık Hali yapılacağında, "Gelin şu çalışmayı yapmadan önce Balık Halinin ve Muhacir Pazarının altını komple oto park yapında sonra üzerine bu hizmeti yapın dediğimde;

"ALİ SAİT BELEDİYE BAŞKANI OLURSAN S EN YAP" denilmişti ya…

Ama olsun ben yine de söyleyeceğimi söyledim… Gerisi anlayana…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ali Sait Öğe Arşivi
SON YAZILAR