Küresel Var Olma Projeleri!
Geçtiğimiz günlerde, Avrupa Birliği, Çin’in İpek Yolu ya da Bir Kuşak ve Bir Yol girişimine alternatif olmak üzere, 2027 yılına kadar, toplam 300 milyar avroluk altyapı yatırım programı Küresel Geçit adlı yeni stratejisini tanıttı! Peki, şimdi sormak gerekir? Neden şimdi? Birileri için dağılma veya parçalanma süreci hızlandığı için olabilir mi?
Plan, AB Komisyonu, üye ülkeler ve Avrupa finansal kurumları ortak yaklaşımı olduğu ve özel sektörün katkı sağlayacağı! Çin yatırımlarını tecrübe eden ülkelerin daha iyi ve farklı tekliflere ihtiyacının olduğu! Yoksa Çin ve Çin ile birlikte hareket eden devletlere, aba altından bir sopa mı gösteriliyor! Neden olmasın!
Avrupa Komisyonu Başkanı Von Der Leyen; Küresel Geçit Projesi; ülkelerin sürdürülebilir ve kaliteli projeleri için güvenilir ortaklara ihtiyaç duyduğunu, AB’nin dünya çapında altyapıyı geliştirmeye yönelik yatırım planı ve yol haritasıdır! AB’nin dünyadaki stratejik çıkarlarına katkı sağlayacağı! Dünya çapında yeşil ve dijital dönüşüm önceliklerini desteklemek için yatırım yapacak, diyormuş!
AB Strateji belgesine göre; sürdürülebilir ve adil koşullarda, finansman ile hukuk, insani ve sosyal imkanları baz alan bir amaç güdüyormuş! AB’nin küresel çıkarları ile finansal alandaki girişim ve fonlama enstrümanlarını, demokrasi ve insan haklarının tesisi gibi amaçları gözeterek bir araya getiriyormuş! Plan çok demokratik ve insaniymiş! Daha önceden nasıl bir demokrasi ve özgürlük getirdiklerini de hatırlatmak isterim!
Küresel Geçit Programı, Balkanlar ve Türkiye’yi de içine alan bir kapsamı bulunuyor! Balkanlar’ın batısı ve Türkiye’de Trans-Avrupa hattını genişletme hedefi bulunan programın önümüzdeki yedi yılda, bölgeye 9 milyar euroluk hibe vermesi de planlanıyormuş!
ABD ve Çin’in doğrudan yatırımlarının 222 milyar avroyu bulduğu Afrika’da, AB, proje kapsamında, kıtanın dijital ekonomi, internet altyapısı ve taşıma ağlarını geliştirmeyi de planlıyormuş! Peki, Afrika’yı sömürür ve yağmalarken bunları neden düşünmediniz?
Almanya’nın AB Temsilcisi Michael Clauss, Küresel Geçit Programı, AB’yi daha etkili bir jeopolitik oyuncu haline getireceği ve çok paydaşlı bu adımın şartları ile cazip iş birlikleri yaratacağı ve Çin’in Kuşak ve Yol Projesi’ne iyi bir alternatif olacağını vurgulamıştır!
Çin, 2013 yılında hayata geçirdiği, Bir Kuşak ve Bir Yol projesi kapsamında, 65 ülke ve katılımcı ülkeler arasında, kazan kazan ilkesi çerçevesinde, ulaşım altyapısını geliştirmek ve ülkeler arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkileri güçlendirmeyi! Proje kapsamında, hava, demir, kara ve dijital bağlantılar, köprüler, petrol ve doğal gaz boru hatları, lojistik üsler, enerji santralleri, hava alanları ve limanlar gibi büyük tesislere yatırımlar yapılıyor!
ABD Başkanı Biden, 9-10 Aralık tarihlerinde, Washington’da düzenlediği, Global Demokrasi Zirvesi; Dünyada demokrasi ve temel hakların güçlendirilmesi amacıyla 106 ülkenin listede olduğu, Angola, Gana gibi ülkeler yer alırken, Türkiye, Macaristan, İran, Rusya, Çin ve Afganistan gibi ülkeler bulunmuyor! Neden acaba? Yoksa toplantıya davet edilen 106 ülkeye de daha önce götürdükleri gibi demokrasi, özgürlük ve insan hakları mı götürecekler! Neden olmasın!
AB, ABD ve ÇİN hegemonya konum ve varlıklarının devamı adına proje üzerine proje geliştirmektedir! Dünya halklarına havuç ve sopa hikâyesinde olduğu gibi proje sunuyorlar! Kimin projesi daha iyi yarışmasında olduğu gibi! 1. ve 2 Dünya savaşlarından sonra kurmuş oldukları düzen ile dünyayı sömürenler, sömürü düzenini yeni bir sürece evirmek istiyor! Fakat istedikleri kadar kolay olmuyor ve olmayacak! Covid, iklim ve daha niceleri de kifayet etmiyor!
Sömürgeciler, ülkeleri, yüz yıl önce olduğu gibi kolay sömüremiyor! Paylaşmak ve kazan kazan ilkesi ile hareket etmek zorundalar! Aksi halde sömürdükleri halklar kapılarına dayanıyor! Ülkelerinden çaldıklarını, bir nevi geri istiyor! Tarihte, kavimler göçü ile dünya haritasının değiştiği ve ülkelerin de parçalandığı ya da yıkıldığını bir kenara not edelim!
Peki, AB, ABD ve ÇİN varlıklarının devamlılığı adına, Afrika, Asya, Orta Doğu ve tüm dünya ülkelerini de içine alan yeni projeler geliştirirken, dünya insanlık tarihinin olmaz ise olmaz milleti Türkler, neler yapmaktadır? Yoksa seyirci locasında kaderine razı bir şekilde beklemekte midir? Ya da Kadim bir Akıl dünya insanlığı için projeler mi geliştirmektedir?
Türkler olmadan mezkûr projelerin hiçbiri başarılı olamaz! Türkler olmadan tüm projeleri akamete uğrayacaktır! Türk Devlet tüm projelerin sıklet merkezidir! Kadim Türk Devlet Aklı ile birlikte kurulan Türk Devletleri Teşkilatına bir de bu zaviyeden bakmakta fayda olduğunu düşünüyorum!
Türk Devletleri Teşkilatı ile yeniden bir Türk asrı ve dünya insanlığı adına da yeni bir medeniyet hamlesi başlamaktadır! Anladık mı şimdi, küresel ve emperyal projelerin neden havada uçuşmakta olduğunu! Anladık mı şimdi tüm küresel projelerin bir ayağının da Türkiye ve Türk devletlerinin olduğunu!
Aklını kullanmayan milletler başka bir akıla hizmetçi olmak zorundadır! Aklını kullanmayan milletler kime ya da kimlere hizmet ettiğini idrak edemez! Allah, Aklınızı kullanmayacak mısınız, buyurmaktadır, sürekli olarak! Neden acaba? Peki, İslam’ın sancaktarı ve Adalet dağıtan, Hakikat elçileri ve mazlumların hamilik ülküsü ile hareket eden Kadim Türk Devleti Akletmeyecek midir? Ya da Dünya insanlığının vicdanı konumundaki Türkler, Akletme mesuliyet, sorumluluk ve zorunluluğu yok mudur?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.