Görme kaybı ve kötü kolesterol Alzheimer riskini artırıyor

Görme kaybı ve kötü kolesterol! Lancet Demans Komisyonu'nun 2024 güncellemesine göre, tedavi edilmeyen görme bozuklukları Alzheimer riskini yüzde 30 artırırken, yüksek LDL kolesterol de demans vakalarının yüzde 7’sinden sorumlu.

Görme kaybı ve kötü kolesterol Alzheimer riskini artırıyor
Yayınlanma:

Lancet Demans Komisyonu’nun 2024 güncellemesine göre, tedavi edilmeyen görme kaybı ve yüksek LDL (kötü) kolesterol seviyeleri, Alzheimer riskini artıran yeni faktörler arasında yer aldı. Bu iki yeni etkenin yanı sıra, düşük eğitim düzeyi, işitme kaybı, hipertansiyon, sigara kullanımı, obezite, depresyon, fiziksel hareketsizlik, diyabet, aşırı alkol tüketimi, travmatik beyin hasarı, hava kirliliği ve sosyal izolasyon gibi unsurlar da demans riskini yükseltiyor.

Her üç saniyede bir yeni demans vakası ortaya çıkarken, dünya genelinde 50 milyon insan demansla mücadele ediyor. 2050 yılına kadar bu sayının 152 milyona ulaşacağı öngörülüyor. Türkiye’de ise yaklaşık 600 bin kişinin demans hastalığıyla mücadele ettiği düşünülüyor.

Görme kaybı Alzheimer riskini yüzde 30 artırıyor

Görme kaybı, sosyal izolasyon ve depresyon riskini artırarak beyin sağlığını olumsuz etkiliyor. Rapora göre, görme kaybı yaşayan bireylerde demans riski yüzde 30 daha yüksek. Görme bozuklukları, beyin hücrelerinin yeterli uyarı almaması ve nöroplastisitenin azalması ile bilişsel gerilemeye yol açabiliyor. Göz ve kulak sağlığının korunması, demansın önlenmesinde en etkili yöntemlerden biri olarak öne çıkıyor.

Kötü kolesterol Alzheimer riskini artırıyor

Orta yaşlarda yüksek LDL kolesterol seviyelerinin, beyin damarlarında plak birikimine neden olarak Alzheimer gelişimini tetikleyebileceği belirtiliyor. Kötü kolesterol, demans vakalarının yüzde 7’sinden sorumlu. Rapora göre, sağlıklı yaşam tarzı tercihleri ve risk faktörlerinin doğru yönetilmesiyle demans vakalarının yarısının önlenebileceği vurgulanıyor.

Sosyal bağlar demansı engelliyor

Güçlü sosyal bağlar ve zengin sosyal çevre, Alzheimer riskini azaltan önemli faktörlerden biri. Sosyal etkileşimler, beyin sağlığını koruyarak sinapsları güçlendiriyor. Entelektüel faaliyetlerin ve zihinsel zorlamaların, Alzheimer’a karşı koruyucu etkisi olduğu belirtiliyor.

Fiziksel aktivite ve Akdeniz diyeti

Düzenli fiziksel aktivite ve Akdeniz tipi beslenmenin Alzheimer hastalığını önleyebileceği ifade ediliyor. Bilim insanları, hastalığın tamamen tedavi edilememesine rağmen, yaşam tarzı değişiklikleri ve erken müdahale ile seyrinin yavaşlatılabileceğini belirtiyorlar. Özellikle sosyal hayatın sürdürülmesi ve zihni çalıştıracak aktivitelerin, Alzheimer’a karşı korunmada etkili olduğu vurgulanıyor.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.