Konya
Parçalı bulutlu
5°
Aksaray
Kapalı
3°
Karaman
Az bulutlu
6°
Ara

Overthink Mi Dediniz?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Bir insanın bir anlık hareketinden davranış ve kişilik analizleri, sürekli anlam çıkarmaya çalışmaktan akışa teslim olamamalar, duyguları çözümlemeye çalışırken hislerini unutmalar ve daha fazlası. Evet değerli Anadolu’da Bugün okurları, aşırı düşünenler derneği burası. 

Aşırı düşünme beynin “kontrol ve şüphe” bölgelerini aktif ederek seni eylem merkezinden uzaklaştırır bu da hareketsizliğe, yaşamda bir izleyici konumuna iter. Belki de “sıkıştım kaldım burada” diye iç geçirmelerin sebebi aslında kendini fazla uzun süreler izlemendendir? Yaşamını seyrederek hareketsiz bıraktığında, sürekli planlar yapıp ama harekete geçmediğinde hiç bitmeyecek “daha iyi bir sen” inşasını sürdürürsün. Oysa hayatında binlerce olasılık içerisinde bir seçim yaptığında tüm diğer olasılıkları geride bırakarak bir sonuca varmış olursun. Bir adım at, çünkü hayat sadece hareket ettiğinde seni görünür kılabilir. 

Ünlü fizikçi W. Heisenberg aşırı analiz etmenin gerçeği çarpıttığını savunur. Her şeyi anlıyorsun, ince ince analiz ediyorsun fakat harekete geçemiyorsun çünkü zaman aynı hızda akmaya devam ediyor ve sen sürekli analiz ettiğin için yaşamıyor izliyorsun. Kendi hayatına bile uzaktan bakan birisi olmak mı? Yoksa hayatının tüm iplerini eline alarak var olmak mı? Heisenberg’e göre “Bir şeyi ne kadar çok ölçmeye çalışırsan, o kadar bozarsın.” Hayatın kıyısına oturmuş olanı biteni anlatıcı rolü ile aktarmak ise modern insanın trajedilerinden biri olsa gerek. Baudrillard’ın uyarısını hatırlatmak isterim “Gerçek, onu fazla anlatmaya çalıştığında bir simülasyona dönüşür.”

  • Gerçeği anlamaya çalışırken, gerçeğin kendisinden uzaklaşmak.
  • Duyguları okumaya çalışırken, hissetmeyi unutmak.
  • İlişkiyi analiz ederken, yaşamaktan kaçmak.

Piraye’nin de dediği gibi “seyir etmek mi, seyretmek mi?” karar senin. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *