Değişmek
Aslında çoğu zaman başka çaremiz kalmadığı için değişiyoruz. Hepimiz bir yerde sıkışıyoruz; aynı duyguların ağırlığından, aynı insanlara aynı tepkileri vermekten, aynı hataları döne döne yapmaktan yoruluyoruz. İçimizden bir ses “Böyle gitmez” der. İşte değişim tam da o cümleden sonra başlar.
Ama değişmek dediğimiz şey dışarıdan göründüğü kadar havalı değildir. Biraz karışıktır. Kendimize “Bunu artık böyle yapmak istemiyorum” diyebilmektir.
Bazen insanlar bu süreci yanlış anlar. “Sen çok değiştin” derler, sanki bu kötü bir şeymiş gibi. Oysa kim olduğumuzu koruyarak ilerlemek de değişimin bir parçasıdır. Sabit kalmak her zaman iyi değildir; bazen sadece cesaretsizliktir.
Ve çok samimi bir gerçek var; insan değiştiğinde çevresi de değişir. Bazıları bu yeni hâline uyum sağlar, bazıları uzaklaşır. Bu da normaldir. Çünkü herkes bizimle aynı hızda büyümek zorunda değil.
Belki de değişimin en güzel yanı, bir gün dönüp eski hâlimize bakıp “İyi ki bunu yapmışım” diyebilmektir. O süreçte üzülmüş, kafa karışıklığı yaşamış olabiliriz ama sonunda daha net, daha güçlü ve daha kendimiz gibi oluruz.
Değişmek kötü değildir. Kötü olan, aynı kaldığını sanmaktır. O yüzden bazen bir karar her şeyi değiştirir. Ve biz fark etmesek bile, hayat bizi sessizce ileriye taşır.
Sonuçta hepimiz değişiriz. Mesele, bu değişimin bize yakışıp yakışmadığıdır.