Hayır demeyi öğrenmek
Belki çocukluktan geliyor bu alışkanlık. “Hayır demek terbiyesizliktir” diye büyütüyoruz. Oysa kimse bize “Hayır demek bazen kendini korumaktır” demiyor. Kibar olmakla, kendini ezdirmek arasında ince bir çizgi var; biz çoğu zaman o çizginin hangi tarafında durduğumuzu bile fark etmiyoruz.
“Evet” demek bazen anlık olarak işleri kolaylaştırıyor gibi görünür ama içten içe bir rahatsızlık bırakıyor. Çünkü istemeden kabul ettiğimiz her şey, biraz da kendi zamanımızdan, enerjimizden ve huzurumuzdan çalıyor.
Hayır demek bencillik değil, sınır çizmek demek. Birine “Hayır” dediğinde onu reddetmiş olmuyorsun; sadece kendi kapasiteni, ruh halini, ihtiyaçlarını koruyorsun. İnsanın kendi sınırlarını bilmesi, karşısındakine ona nasıl davranacağını öğretir.
Tabii ki bu da kolay değil. Hele ki “yardımsever” ya da “her işe koşan” biri olarak tanındıysan, ilk hayırın herkesi şaşırtır. Ama zamanla insanlar alışıyor. Çünkü sen değiştikçe, ilişkilerin de dengeye oturuyor.
Kısacası, hayır demek bir uzaklaşma değil, bir dengeleme meselesi. Kendine alan açmanın en dürüst yollarından biri. Belki de bazen en güzel “evet” doğru zamanda söylenen bir “hayır”dır.