Konya
Parçalı az bulutlu
2°
Aksaray
Parçalı az bulutlu
1°
Karaman
Parçalı bulutlu
1°
Ara
reklam

Konya mahallelerinde kaybedilen güç, sandıkta geri gelmez

YAYINLAMA:

 

 

Türkiye’de siyaset gündemi oldukça yoğun ve günübirliktir. Konya’nın gündemi de inanın hiç azımsanmayacak durumdadır. Bazen değerli okurlarımız uyarmasa birçok konuyu atlayabiliyoruz. Sonradan bir okurumuz “hani şu konuda da yazacaktın” diyor da tekrar o konuyu ele alabiliyoruz. 

 

Bugün de biriken o kadar çok konu var ki, ama onların hepsini bırakıp Ak Parti’ye odaklanalım istiyorum. 

 

Öncelikle Ak Parti sürecini dört safhada değerlendirdiğimi ifade etmeliyim. Ak Parti’nin birinci dönemi 2002 ile 2011 dönemidir. Bu dönemde FETÖ ile işbirliği vardır. Ve bu süreç Devlet kurumlarının içerisine FETÖ’nün sirayet etme dönemidir. 

 

2011-2015 dönemi ikinci dönemdir ve FETÖ’nün Devlet’e ve Hükümet’e zarar vermesinin anlaşılması dönemidir. 

 

2015’ten Pandemi’ye kadar olan dönem 3. dönemdir. FETÖ ve PKK gibi ABD menşeili terör örgütleriyle mücadele dönemidir. (2015’te bu mücadele başlayıp FETÖ-PKK gibi terör odakları zarar görünce 15 Temmuz, bu terör odaklarını ellerinde tutanlar tarafından apar topar yapılmaya çalışılmıştır). 

 

2022 yılı yani pandemi sonrasından itibaren olan safhayı da Ak Parti’nin iktidardan artık yorulduğu ve karşısında muhalefet de bulamadığından kendi kendine zarar vermeye başladığı dönem olarak değerlendiriyorum.

 

Tabii ki her zaman söylüyorum, 23 yıl iktidarda kalan bir parti yıpranır. Bu gayet doğaldır. Bilhassa son 10 senedir FETÖ kadrolarından tamamen arınmaya çalışan Ak Parti’de bürokrasiye yönetici bulmak çok zor bir hal almıştır. Ve bu konudaki eksiklik liyakatten daha çok sadakati ön plana çıkarmış, bu durumda da iyi yönetici yerine sadık yöneticiler oluşmuştur. Ancak bu “sadık yöneticiler” liyakat konusunda eksik olunca işi iyi yapamayan ama aynı zamanda siyaset kurumu tarafından da uyarılamayan bir yönetim şekli oluşmuş oldu.

 

Oluşan bu yeni tip yöneticilik kavramında işin gelişmesi zorlaştı. Eskiden yerel politikacılar, bürokratlarla ilgili tasarrufta bulunup, halkın istemediği bürokratı değiştirme hakkına sahiptiler. Ancak yeni durumda, “Cumhurbaşkanlığı icazetli” bürokrasiye ne yerel politikacıların ne de milletvekillerinin sözü geçmez oldu. Bunun ceremesini de kurum ve kuruluşlarda maalesef vatandaş yaşamak zorunda kalıyor. Bu tür uygulamaların hepsi Ak Parti’nin hanesine “eksi” yazarak devam ediyor. 

 

Bürokratların Cumhurbaşkanlığı icazetli olmasının en büyük sorunlarını da eğitim gibi, adalet gibi konularda oldukça yoğun yaşıyoruz. Eğitim sistemi bir deneme-yanılma tahtasına dönmüş durumda. Gelen Bakan hangi bürokratlarla çalışıyorsa onlara göre bir uygulama yapmaya çalışıyor ve maalesef her seferinde bir yere gelinince “duvara toslanıp”, yeni baştan başlanmaya çalışılıyor.

 

Adalet konusunda sanırım hiç kimsenin diyeceği bir şey yoktur. Çünkü ülkede adalet en güvenilmez kurum haline gelmiştir. Ve bunun da çözümünün siyasi irade olacağını düşünürsek, yakın vadede bu sorunun çözümü de gözükmemektedir. 

 

Ülkenin yaşadığı sorunlarla ilgili, Ak Parti’nin çözemediği sorunlarla ilgili sayfalarca yazabiliriz. Ama Ak Parti bundan sonraki süreçte ne yapmalıdır buna da bakmak lazım. 

 

Öncelikle Ak Parti sorunların çözümüyle ilgili adım atacağının göstergesini halka sunmalıdır. Türkiye’nin şu anda, ekonomiden de büyük sorunu olan adalet sorununu çözmek için adım atmalıdır. Çünkü bu adalette yaşananlar hem ülkeyi hem de Ak Parti’yi zor duruma düşürmektedir. Eğer bu adalet sorunu Ak Parti’nin ve Cumhurbaşkanlığının kontrolü altında yapılıyorsa bundan vazgeçilmelidir. Eğer Ak Parti ve Cumhurbaşkanlığının bilgisi dışında yapılıyorsa o zaman daha büyük bir sorun vardır ve İktidar bir kumpasa getirilmeye çalışılıyordur. Dolayısıyla bu soruna el atmak en elzem iştir. 

 

Bu konuda yapılabilecek en güzel adım bu belediye başkanı yargılamalarının demokrasiye ve hakkaniyete uygun olduğunu göstermektir. Bunun için de eski veya yeni yolsuzluğa veya usulsüzlüğe bulaşan Ak Partili belediye başkanlarının da yargılanmasıdır. Bu konuda hangi partili olursa olsun vatandaş böyle bir adımı beklemektedir. Tabii Ak Partililerin buna cevapları hazır: “Ak Partili belediyelerde yargılanıyor”. Ama hangi belediye diye sorduğumuzda izini yolunu bilmediğimiz bir ilçenin belediyesi cevap olarak geliyor. Yani benim söylemeye çalıştığım hamasetle cevap vermek değil, gerçekten irade ile yapabilmektir.

 

Bundan sonra yapılacak şey, Ak Parti’nin en başta yaptığı gibi mahallelerle işe başlamaktır. Çünkü mahalleler o dinamizmi sağlayacak yerlerdir. Çünkü Konya’da Ak Parti yerel yönetimleriyle vardır. Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş ve Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı başat olmaları gerekir. 

 

Mahallelere inmek Ak Parti örgüt yönetimlerinde çok verimli gözükmemektedir. Yönetici, indiği mahalleye egemen olabilmelidir. Milletvekilleri mahalle bazında çalışmak zorundadırlar. Saha Konya’da belediye başkanlarından sorulmalıdır. Belediye personelinin işe nasıl katılacağı planlanmalıdır. Ancak böyle bir örgütlenmeyle kaybettiği oyları geri alma durumuna gelinebilir. Aksi halde toplu yapılan sohbet toplantılarından verim beklemek 23 yıllık bir iktidar için kolay değildir. 

 

Tabii bunların detaylı biçimlerini ayrı ayrı yazabilirim ama daha da yazıyı uzatmaya sanırım gerek yoktur. 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan hâlâ Türkiye siyasetinde en güçlü lider ve en fazla halk desteğine sahip isim. Ancak bu desteğin tek başına seçim kazandırmaya yetmeyeceği artık açıkça görülüyor. Ak Parti örgütleri bu lidere ayak uyduramazsa, mahallelerden başlayarak yeniden yapılanmaz ve sahaya inmezse, Konya gibi güçlü kalelerde bile erime kaçınılmaz hale gelebilir.

Bugün hâlâ zaman var. Ama bu zamanı doğru stratejiyle, doğru kadrolarla ve doğru bir dille değerlendirmek gerekir. Aksi halde bedel, sadece teşkilatlar için değil, bütün Ak Parti için ağır olabilir.

Dostlukla kalın.

 

 

 

 

 

Yorumlar
Z
Ziyaretçi 3 ay önce
Erhan kardeşim sendemi Akapeye geçiyorsun.Birak bunları konyada sabah akşam trafiği felç, binkonutlarda belediyeler artık 2 günde bir çöp alıyor, mahalle araları pislikten geçilmiyor, su fiyatları aldı başını gidiyor, pkk hikayesine bitti. Anca tehtidle korkuyla belediyelerde devşirme yapılıyor geçmeyen iceri atılıyor. Sen kalkıp chpde kim gelir akape nasıl kurtulur derdindesin. Akşam gel 5. Organize sanayisinden meram 2 saat trafikte debelleş görürsün akapenin başarısını
BEĞENME
0
CEVAPLA