Konya
Parçalı az bulutlu
3°
Aksaray
Açık
6°
Karaman
Açık
4°
Ara
reklam

Kültür Sanat ve Medeniyet Şehri Konya

YAYINLAMA:

Bir Konyalı olarak Konya’daki kültürel ve sosyal faaliyetleri takip ediyor musunuz bilmiyorum ama şunu söylemeliyim eğer takip etmiyorsanız inanın çok şey kaçırıyorsunuz.

 

LYSTRA’YI BATIDA DAHA ÇOK BİLİYORLAR

Aslında bu konuda özel bir yazı yazmak istiyordum ama bu yazımda da değinmeliyim. Geçtiğimiz haftalarda Konya Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde “Batı Dünyasında Lystra İmgesi” adı altında bir sergi düzenlendi. Bu sadece Konya’yı değil, aynı zamanda tüm Türkiye’yi ve hatta aynı zamanda da uluslararası değerde bir sergiydi. Tabii diğer emek sahibi kurumları yazmazsam haksızlık olur. Kültür Bakanlığı, ICOM Türkiye Milli Komitesi, Meram Belediyesi ve Necmettin Erbakan Üniversitesi paydaş kurumlardı. Sergi, Konya’da önemli bir sanat merkezi haline gelen Tantavi Kültür Merkezinde gerçekleşti. 

 

Bunun önemi ne derseniz, Lystra Antik Kenti, Hristiyanlık tarihi, özellikle Aziz Pavlus’un ziyaretleriyle dünya tarihindeki önemli inanç merkezlerinden biri olarak biliniyor. Ve şu anda Lystra Antik Kenti’nde Doç.Dr. İlker Mete Mimiroğlu başkanlığında bir kazı çalışması yapılıyor. Bu kazıda çıkan buluntularla birlikte, Rönesans döneminde yaşamış sanatçıların, ortaçağ ressamlarının, canlandırdığı tablolar sergilendi. 

 

Konya’nın kültürel birikimlerinin neler olduğu konusunu anlamak için çok güzel ve sanatsal bir sergi idi. 

 

TYB VE MEVLANA ŞİİR ŞÖLENİ 

Kültürel birikim deyince Mevlana Hazretleri Konya için bir yol göstericidir. Ve neredeyse her zaman Hazret’le ilgili bir kültürel olgu Konya’da hazır ve nazırdır. Haftalık kültürel ve sanatsal sohbetlerini yıllardır sürdüregelen Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi bu hafta sonu On dördüncüsünü düzenlediği Uluslararası Mevlana Şiir Şöleni’ni düzenledi. Tabii ki burada da Karatay Belediyesi’nin desteğini yazmadan geçmeyelim.

 

Bu şiir şöleninde Mevlana Hazretlerine atıf olsa da Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu’nun belirttiği üzere Homeros’un destanlarından, Dede Korkut’a; Fuzuli’ye, Nefi’ye, Yunus Emre’ye ve Selçuklu’dan, Osmanlı’ya oradan günümüz şairlerine kadar zincirin devam ettiği bir sanat ve kültürel yapısı olduğu şiirseverlere anlatılmıştır. 

 

Kırgızistanlı, Özbekistanlı, Azerbaycanlı, Tataristanlı, Doğu Türkistanlı, Filistinli şairlerin de katıldığı bu şiir şöleninde Cengiz Aytmatov’a atıfla “Tanrı Dağı” şiirinden, Kaşgarlara, oradan Filistin’e kadar her yürek arzu ettiğiyle şiire, kültüre ve sanata doydu. 

 

“GASTROFEST KONYA” BAŞKA BİR HARİKA

Baştan buraya kadar okuduğunuz yazının özetini size söyleyeceğim. “Benim şehrimde yemek bir medeniyettir”. 

 

Hafta sonu Konya’da yüzbinlerin akın ettiği “Konya Gastrofest” yapıldı. Ve bu sene tema “benim şehrimde yemek bir medeniyettir” üzerine kuruluydu. Konya, nasıl bir medeniyet şehri ise Konya Mutfağı da tam bir medeniyet harikasıdır. Yani Konyalılar bu şanslarını değerlendirebiliyorlar mı bilmiyorum ama Konya’da yaşamak işte böyle bir şanstır. 

 

Bu sene Gastrofest muhteşem bir şekilde organize edilmişti. Ecdat Parkı içerisinde gayet ergonomik bir dizaynla kurulan stantların arasında kendinizi adeta bir “medeniyet şeridi” üzerinde yürüdüğünüz hissi verilmişti.

 

Ünlü şefler, akademisyenler ve gastronomi dünyasının yurtiçinden ve yurtdışından konukları festivalde ustalık gösterileri, söyleşiler, atölyeler, konserler ve yemek yarışmalarıyla bir araya geldi. Yani konu bir “yemek yeme” konusu değildi sadece. Konu, midenin dışındaki tüm uzuvların da doyması durumuydu. Etin nasıl doğranması gerektiğinden, gıdanın nasıl saklanması gerektiğine kadar bilgi içerirken; hangi ürün nasıl pişmeli konusundan Konya’nın sahip olduğu yemeklerin nasıl yapılacağının tarifine kadar her şeyi bulmak mümkündü. 

 

Her yaşa hitap eden eğlenceler, yaptığı işten inanılmaz derecede zevk alan ustaların da bunu dışa yansıtmalarıyla, haftanın yorgunluğunu atarak saatlerce hem vakit geçirilebilen hem de öğrenmeyi sağlayan bir ortamdı. 

 

Konya Büyükşehir Belediyesi, belediyelerdeki “öncü” yapısını bence bu hafta sonundaki Gastrofest’te gayet net gösterdi. Bu festivalin sonunda ortaya çıkan sonuç aslında “Konya’da sadece manevi olarak değil, yemek kültürü açısından da doymadan gitmenin imkanı yoktur” duygusu oldu. 

 

Türkiye’nin en önemli Gastronomi kültürüne sahip olan Konya’da bunu bir kez daha tüm Türkiye’ye, hatta Dünya’ya duyuran Büyükşehir Belediyesi’ne ve tüm emeği geçenlere teşekkürlerimi sunuyorum.

 

Amacım bir yarış başlatmak değil ama yemek “bilimi” açısından düşündüğümde, Konya’nın yemekleriyle yarışacak bir şehrin olduğunu hiç düşünmüyorum. 

 

KÜLTÜR, SANAT VE MEDENİYET ŞEHRİ KONYA

Düşünsenize; Mevlana Müzesinden başlayarak, Çatalhüyük’e, Klistra’ya, Lystra’ya Boncuklu Hüyük’e, Obruk Han’a ne kadar güzel bir kültür gezisi yapılır.

 

Ayrıca, bir tarafta, Erdal Beşikçioğlu’ndan “Bir Delinin Hatıraları” oyunundan diğer tarafta Necip Fazıl’ın “Reis Bey” oyununu izleyebilirsiniz. 

 

Bir tarafta Müslüm Gürses’in şarkılarından oluşan anma konserini diğer taraftan rock müziği konseri veren genç grupları izleyebilirsiniz. 

 

Bir tarafta Sema ayini izlerken diğer tarafta Bülent Ersoy konserine rahatlıkla gidebilirsiniz. 

 

Devlet Tiyatrosu oyunlarını, amatör dinletileri, her sanat dalında emekle sunulan sergileri saymıyorum bile. 

 

İşte medeniyet tam da bu değil midir? Konya kültürde de sanatta da medeniyette de Dünya ölçeğinde ve modernizasyonunu tamamlayan bir şehirdir. Her medeni şehirde olduğu gibi gelişmesini de bir an bile durmadan devam ettirmektedir.

 

Dostlukla kalın.

Yorumlar
Z
Ziyaretçi 3 ay önce
Gazetemizde kaleme aldığı yazısında Erhan Dargeçit’in de işaret ettiği üzere, Konya kültürde, sanatta ve şehirleşmede dünya ölçeğinde bir medeniyet merkezidir. Türkiye’nin İspanya karşısında 6-0 mağlup olduğu tarihi karşılaşmaya da ev sahipliği yapan Konya, sporda da uluslararası ölçekte adını duyurmuş bir şehirdir. Geçmişten aldığı köklü mirası modernleşme ile harmanlayarak gelişimini kesintisiz sürdüren Konya, bugün de yarın da medeniyetin adı olmaya devam etmektedir.
BEĞENME
0
CEVAPLA