Konya
Açık
3°
Aksaray
Az bulutlu
5°
Karaman
Az bulutlu
2°
Ara
reklam

Eğriye Eğri, Doğruya Doğru

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Rahmetli Barış Manço’nun ünlü “Eğriye Eğri, Doğruya Doğru” şarkısı, sözleri, anlamları itibariyle müthiş bir sosyolojik değerlendirme sunuyor. Doğruluğun faziletini anlatırken eğri ama bizden ifadesini de inceden inceye eleştiriyor. Meşhur ifade ile tamam anladık eğri, yanlış birisi ama bizden birisi anlayışı günümüzün en hazin davranışını oluşturuyor. Oysa yanlış yapılan olay ilk bizden birisi tarafından yapıldı ise öncelikle bizim karşı çıkmamız gerekmez mi? 

Anneler çok iyi bilirler, okula giden çocuklar birbirlerinden etkilenirler. Kendilerini de diğerleri ile sıklıkla karşılaştırırlar. Örneğin; anne, baba, filan arkadaşımın annesi bir tarafı mavi, diğer tarafı kırmızı kalem almış ben de istiyorum, diye. Eğer ebeveynler dikkat etmez ise bu kalemi, çocuk, arkadaşı görmeden alır, saklar. İşte ilk kırılma noktası burasıdır. Ebeveyn bunu görür, müdahale etmez ya da arkadaşına yeni kalem alır, veririz derse bunu normalleştirir. Artık bu çocuk ileride istediği, ya da beğendiği her şeyi diğerlerinden haberli ya da habersiz alma refleksine kavuşur. 

Bu durumun tipik örneklerini ergenlikte görürüz. Ergenlik sonrası gençler artık kendini ispat etme çağındadır. Çocukluktan aldığı güç ile her şeyin kendisine hizmet etmesi gerektiğini düşünür. Alamadığını güç ile, hile ile alma yoluna gider. Bu nedenle kişinin yetişkinlikte yaptığı davranış bozukluklarını ya da suçlarını, kişinin “çocukluğuna inmek gerekir” diyen Sigmund Freud açıklamıştır. Yani birisinin yaptığı görgüsüzce davranışın aslında çocukluğundaki yetiştiği ortamın, kişilik oluşumundaki yanlışların bir yansıması olduğunu söylemektedir. Ayrıca Sigmund Freud “bilinçsizce bastırılmış arzu veya içsel düşünceler konuşma sırasında kaza ile ortaya çıkar” diyerek çok önemli bir teoriyi de ortaya çıkarmıştır. Freudyan sürçme adıyla bilenen teoride insanlar konuşurken, bilinçaltlarında saklı ve bastırılmış kelimeler, duygular ya da davranışlar ortaya çıkabilir. Bu aynı zamanda beden dilinin de temelidir. Bilindiği gibi insan yalan söyleyebilir, diğerlerini aldatabilir ancak beden dili asla yalan söyleyemez. Toplumsal olaylar, bireylerin davranışlarından oluştuğuna göre, çocukluğun doğru yaşanması, doğruluğun erdem olarak bireylere verilmesi ile çözülebilir. Böylece doğru bireysel davranışlar toplumsal erdeme dönüşür. Kötülerin değil iyilerin ve erdemli davranışların kazandığı bir süreç gelişir. Nitekim Japonya’da ulaşılan yüksek medeniyet düzeyinin altında yatan neden de budur. Çocukluktan başlayarak gelişen doğruluk indeksi, giderek toplumun doğru olmasına etki etmektedir. 

Bunu şu şekilde deneyimlemişsinizdir. Pazardan aldığınız bir poşet içindeki domateslerden birisinin çürük olması ya da suyunun akması, poşet içindeki diğer domatesleri de çürütür. Bunun buzdolabında olması ile dışarıda olması arasında çok da büyük bir fark yoktur. Sadece zaman açısından birisi daha kısa sürede diğeri biraz daha uzun sürede bozulur. İşte bu nedenle hukuk vardır, hukukun üstünlüğünün olması, herkesin kanunlar karşısında eşit olmasının nedeni de budur. Böylece hesap verilebilirlik, yanlış yapılan davranışların cezalandırılması gibi kavramlar bunun için gereklidir. 

Barış’ın şarkıya dönersek, şarkı sözlerinin altın değerinde olduğunu görürüz. Şarkı sözleri; 

Bana Yolun seç diyorlar, Bozuk Yolu seçer miyim?

Seçemezsen geç diyorlar, Ben Yolumdan geçer miyim?

Kimi batı kimi doğu, Kuzey güney hepsi doğru

Kim seçer ki bozuk Yolu, Eğri eğri doğru doğru

Benim Yolum bana doğru, Hiç Yolumdan döner miyim? diye devam ediyor. 

Görüldüğü gibi bugün de büyük anlamlar içeren ve birtakım kimselerin kulağına küpe olması gereken sözler. Hep deriz, keşke insanlar böyle olabilse diye. Günümüz batı toplumları ya da gelişmiş ülkelerin gerek eğitim gerekse davranış bilimleri içinde bunu görebiliyoruz. Doğu toplumlarında ise duruma göre değişen sözler söyleniyor. Buna da şark kurnazlığı deniliyor. Oysa doğruluğun olduğu yerde eğriliğin hiç yerinin olmaması gerekmez mi? Dinler, inanç sistemleri bunun üzerine kurulu değil mi? Doğru olmayan bir dindarın zararı çürük domates değil de nedir? Bu nedenle öncelik eğriye eğri, doğruya doğru diyebilmekten geçer diye düşünüyorum. 

 

Yorumlar
Z
Ziyaretçi 3 ay önce
Doğru söze ne demeli hocam
BEĞENME
0
CEVAPLA