Konya
Açık
2°
Aksaray
Az bulutlu
2°
Karaman
Parçalı az bulutlu
4°
Ara
Anadolu'da Bugün Gündem "Sağlıkta şiddet artık son bulsun!": Hekimlerin önceliği 'can güvenliği'

"Sağlıkta şiddet artık son bulsun!": Hekimlerin önceliği 'can güvenliği'

Meram Akademi Hastanesi Başhekimi Dr. Eyüp Çetin ve Türk Sağlık-Sen Konya Şube Başkanı Metin Töke, son dönemlerde artan sağlıkta şiddet vakalarına ilişkin açıklamalarda bulundu

Okunma Süresi: 5 dk

Sağlıkta şiddet olayları artarak devam ediyor. Ülkenin dört bir yanındaki sağlık çalışanları kendilerine uygulanan şiddetin son bulmasını istiyor. Şiddet vakaları artarken hekimler de çareyi yurt dışına göç etmekte buluyor.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Meram Akademi Hastanesi Başhekimi Dr. Eyüp Çetin, para ve şartlar ne olursa olsun can güvenliği olmayan bir yerde hekimlerin çalışmak istemediğini aktardı. Sağlıkta şiddetin hangi kanun çıkarsa çıksın bitmeyeceğini öne süren Dr. Eyüp Çetin, “Sağlıkta şiddet bitmez, çünkü biz insanlara en problemli döneminde dokunuyoruz. Eğitim seviyemizi yükseltmediğimiz sürece bu şiddet devam edecek. Bitmesini beklemiyoruz ama artarak devam etmesin" şeklinde konuştu.

"SİSTEMİN HATASINI SAĞLIKÇILAR ÇEKİYOR"

Dr. Eyüp Çetin sistemin hatasını sağlıkçıların çektiğini dile getirdi. Sağlık okuryazarlığı kavramının Türkiye'de uygulanabilir olması gerektiğini vurgulayan Çetin, sağlık okuryazarlığının el birliğiyle yayılması gerektiğini söyledi. Dr. Çetin, şu ifadelere yer verdi: "Sağlık okuryazarlığı diye bir kavram var. Sağlık okuryazarlığı sağlık hizmetinden yararlanırken veya sağlık hizmeti verirken insanların birbirini karşılıklı olarak anlayabilecek bilgi ve becerilere sahip olması anlamına geliyor. Memleketimizde sağlık okuryazarlığı oranı sıfıra yakın. Bunu el birliğiyle yükseltmemiz lazım. Herkes her şeyi elde edeceği düşüncesiyle tek suçlu olarak sağlıkçıları görüyor. Bunun yasalar ve şartlar boyutu var. Şimdi siz 5 dakikalık randevu sisteminde hastayı nasıl muayene edebilirsiniz? Hasta derdine hiçbir yerden deva bulamayınca eninde sonunda patlayacak. Sağlıkçıya şiddet uygulayanları tasvip etmiyorum ama bir yerde sistemin hatasını da sağlıkçılar çekiyor. Dünyanın hiçbir yerinde 5 dakikalık randevu mümkün değil. Şu anda randevu aralıkları da daraltıldı. Bu aralıklarda da insanların derdine deva olmak zor. Hastanın ismini soy ismini sorsanız 5 dakika gidiyor zaten. İnsanlar randevu alıyor, gitmiyor; randevuyu da iptal etmiyor. İptal ettirmediği her randevuda insanların hakkına girdiğini bilmiyor. Bu gibi onlarca sebeple insanlar mağdur oluyor. Dolayısıyla bu mağduriyetin faturası da hekimlere ve sağlık çalışanlarına kesiliyor."

whatsapp-image-2022-12-21-at-18-11-04-1.jpeg

"BİR KİŞİ BİLE OLSA HEKİMLERİMİZİ KAYBETMEYELİM"

Yurt dışına giden doktorların da gitmekte haklı olduğunu bildiren Çetin, "Türkiye'de sağlıkçıya değer verilmediği zaman Türkiye'de gelecek göremeyen insanlar yeni yerler arayışına giriyor. Hekimlerin, gittikleri yerlerde aradıklarını bulduklarını düşünmüyorum. Her ne kadar başımızdaki yöneticiler hekimlerimize 'giderlerse gitsinler' dese de Türkiye'de kalıp burada çözüm üretmenin daha mantıklı olduğunu düşünüyorum. Başka ülkelere gittiğimiz zaman 2. sınıf insan muamelesi göreceğiz. Buradaki muamele de hoş değil ama başka ülkelere gittiğimizde biz nasıl Suriyeliler diyorsak onlar da Türkiyeliler diyecekler. Bir kişi bile olsa hekimlerimizi kaybetmemiz lazım. Almanya şu an hekim sıkıntısı çekiyor, herkese kucak açıyor. Yarın biz de hekim sıkıntısı çekeceğiz. 3. dünya ülkelerine dönüp hekimler gelse de burada çalışsa mı diyeceğiz, kendi hekimimizi tutmaya neden çalışmıyoruz?" diyerek sözlerini tamamladı.

"HİÇBİR YAPTIRIMI YOK"

Türk Sağlık-Sen Konya Şube Başkanı Metin Töke ise sağlıkta şiddetin bitmemesinin birçok sebebi olduğunu söyledi. Hastanelerde sağlıkta şiddeti önleyici caydırıcı sistemlerin olmadığını kaydeden Başkan Töke, "Hasta yakını hizmeti alıyor, sağlık çalışanlarına sövüp sayıyor. Hiçbir yaptırımla karşılaşmıyor. Aile hekimlikleri ve hastaneler tamamen boş. Güvenlik tedbirleri yok, kurumsal kimliğini yitirmiş yerler. Vatandaşta hastaneye girdiğinde devlet dairesine girmiş hissiyatı yok. Bu cezaların caydırıcı olmaması şiddeti yapanın yanına kâr kalıyor. Bizim Türk Sağlık-Sen olarak sağlıkta şiddet için bir teklifimiz var. Sürekli gündeme getiriyoruz. Sağlıkta sözlü şiddet uygulayanlar en azından 1 sene ya da 6 ay sağlık giderlerini cebinden karşılasın, fiziki şiddet uygulayanlar da muhakkak tutuklu yargılansın. Bu tür önlemlerle şiddetin önüne geçilebilir. İnsanlar en azından şiddet uyguladığında bunun cezasının mutlaka olacağının farkına varsınlar" dedi.

whatsapp-image-2022-12-21-at-18-11-04-2.jpeg

"BELEDİYELERE ÇAĞRI!"

Hastanelerde güvenlik tedbirlerinin olmadığını vurgulayan Töke, "Adliyeye girilirken didik didik aranıyorken hastaneye insanlar ellerini kollarını sallayıp giriyorlar. Kapılara X-ray cihazı konulacaktı ama çoğu hastanede daha bu cihazlar yok. Hasta yakını veya hastalar sıra beklediği için sinirleniyor, doktorun verdiği tedavi sistemi kendisini tatmin etmiyor sinirleniyor, canı istiyor sinirleniyor. Hastanelerde bu tür anlık olaylar gelişiyor. En azından X-ray cihazlarıyla kontroller sağlanabilirse anlık gelişen öfkelerde alet ve silah kullanımı önlenmiş olur" dedi.

Töke, sağlıkta şiddetin önlenmesi adına belediyelere çağrıda bulunarak şunları dile getirdi: "Çoğu hekimimiz bir binanın altındaki dükkânı kiralayıp orayı dizayn ediyor ve burada hizmet ediyor. Aile hekimlikleri eskisi gibi devlet binalarında yapılmıyor, kendi iş yerlerini kiralıyorlar. Belediyeler hizmete açtıkları sosyal tesislerin altına, sağına, soluna aile hekimlikleri için yer ayırırsa hekimlerin daha iyi korunmasının yanı sıra hekimler daha iyi hizmet verebilir. Bizim belediyelerden isteğimiz yapılan emekli ya da kadın lokallerinin altına ya da belediyelerin sosyal tesislerinin olduğu alanların içerisine aile hekimlikleri de sığdırılırsa aile hekimlikleri resmi bir bina kimliğinde olur. Hekimlerin güvenlikli bir binada hizmet etmesi sağlıkta şiddeti de önlemiş olur. "

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *