“Üstelemek başarının temel unsurudur. Kapıyı yeterince uzun süre ve yüksek sesle çalarsanız, birilerini uyandıracağınızdan emin olabilirsiniz.”

Herhangi bir sektörde başarılı olmak için ne yapmak gerekir?

Gün içinde farklı alanlarda birçok sektörde firma ziyaretlerim oluyor.

Hepsi kendi alanlarında başarıyı yakalamış kişiler...

Bu firmaların kuruluş hikayelerinin temelinde de hep azim ve kararlılık var.

Röportaj esnasında “başarınızın sırrı ne?” veya “bu sektöre başlamaya nasıl karar verdiniz?” diye sorduğumda “neden olmasın” dediklerini ve işe atıldıklarını söylüyorlar. Ama cevaplarında “azim” her zaman kilit kelime oluyor.

*****

Birkaç sektörden örnek vermem gerekirse…

Eğitim sektöründe başarılı olan firmaları da gıpta ile takip ediyorum.

Çünkü bir çocuk için ailesi ne ifade ediyorsa okul da onun ikinci ailesidir. Eğitim bitmeyen ve uzun uzadıya süren, hayatımızın her anında var olan bir süreç...

Çocuklar da işlenmeyi bekleyen bir pırlanta gibi. İşlendikçe geleceğe ışık tutan bireyler haline gelir.

*****

Sanayi de başarılı olan, Türkiye hatta yurtdışında da ürün satışları yapan, hem Türkiye’yi hem de Konya’yı en iyi şekilde temsil eden firmalar var.

Bu firmalar işin çıraklığından başlayıp kalfa, usta serüveniyle iş sahibi olan veya babadan, dededen kalan bayrağı en iyi şekilde taşıyan firmalar...

*****

Gıda sektöründe de anne eli değmiş ürün satışları yapan, nezih restoranları ile hizmet veren firmalarımız da sayısı ne kadar çok olsa da her biri o büyük pastadan en güzel haliyle pay alıyorlar.

Yani kısacası Konya, sanayisinden tutunda eğitimde, gıdada ve birçok sektörde kendini ispatlamış firmalarla bir değer taşıyor.

Hırs yapmayıp kendi halinde sadece başarıya odaklanmış olan firmalar bunu en iyi şekilde başarıyorlar.

O yüzden azim kendi adıma da hep kilit olmuştur.

Bende bu hikayeleri haberleştirerek daha çok kişiye ulaşması için azimle çabalamaktan mutlu oluyorum.

Annem hep; “Kolunuzda bir altın bileziğiniz olsun, o başarı merdivenlerini koşarak çıkın” derdi. Biz kardeşçe annemin dediğini hep öğüt olarak aldık. Çünkü çalışmanın, başarmanın ve karşılığını almanın tarifi yok.