Hepimizin işleri birbirinden farklı ve özeldir. Kazanımlarımız işlerimizin değeri ve önemi farklıdır elbette, fakat hepimizin işleri topluma faydalı ve değer katan işlerdir. Fakat bizlerin mesleklerinden farklı tek bir meslek var. Bizler için kutsal ve çok değeri olan bir meslek. Ve bu mesleğin normal mesleklerden bir farkı var, yapmış olduğu işin sonucunu yıllar sonra, çok uzun zamanlar sonra öğreniyor ya da öğrenmiyor.

Bir marangoz düşünün, emek, emek yaptığı, oyduğu ahşabın görünümünü yıllar sonra gördüğünü, ya da bir heykeltıraşın yaptığı heykelin sonucunu yıllar sonra gördüğünü, örnekleri çoğaltacak olursak bir halı ustasının ilmek, ilmek özen göstererek dokuduğu halının son halini yıllar sonra gördüğünü tabii ki imkansız ve olumsuz bir durum, çünkü marangoz yapmış olduğu zanaatını görür, bittiğine karar verir.

Bir heykeltıraş yapmış olduğu heykelin sonucunu görür, beğenir ve o şekilde sergiler, ya da bir halı ustası, halısına dokunur, inceler motiflerini kontrol eder ve bittiğine emin olur.

Bir meslek var ki, emeklerinin karşılığını yalnızca yıllar sonra denk gelir ise görebilir ve bu meslek bizim geleceğimiz için, günümüzün toplumunu ileriye götürmek için çok değerli bir meslek.

Bugün 24 Kasım, Millet Mekteplerinin açılışı ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 24 Kasım 1928 tarihinde ‘’Başöğretmen’’ sıfatı alması vesilesiyle, 1981 yılından beri ‘’Öğretmenler Günü’’ olarak kutlandığı gündür.

Öğretmenlik mesleği, toplumumuz ve geleceğimiz için en önemli mesleklerden biridir. Gelecekte çocuklarımızın yürüyeceği yolda onlara ışık tutacak tek meslektir. Öğretmenlik, parası veya iş imkanları için değil, kalben ideal ve gaye hizmeti için yapılabilir bir meslektir. Eserinin üzerinde imzası olmayan yegâne sanatkâr öğretmendir…

Sevgili öğretmenlerimizin asıl yaptıkları çocuklarımızı geleceğe, en güzel , en aydın ve en ön görüşlü bir biçimde yetiştirmeleridir. Bizler bu sayede geleceğe umutla bakıyoruz. Nasıl bir binanın sağlam olabilmesi için temelinin sağlam ve iyi atılmış olması gerekiyorsa, geleceğe bırakacağımız hayat için öğretmenlerimiz evlatlarımızın temeli o kadar iyi atmalıdır. Ve bizler geleceğimizin mimarı olan tüm öğretmenlerimize sonsuz kere inanıp güveniyoruz.

Her yetişkinin aklında kalan bir öğretmeni vardır. Yıllar geçse de ismini unutmadığı kendinde büyük fikir ve düşünce izleri bırakan öğretmeni vardır. İşte yıllar geçse de isimlerini unutmayacağımız öğretmenlerimizin günüdür bugün.

Bilgili, kültürlü, saygı değer tüm eğitimcilerimiz, ünlü matematikçi Ruffini’nin de dediği gibi; öğretmen mum gibidir, kendini tüketerek başkasına ışık verir.

Ve Türk gençleri, güzel kalpli güzel çocuklar. Öğretmenlerimizin değerini her zaman çok bilin, çünkü onlar hep sizler için en iyisini ister ve çabalar. Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün söylemiş olduğu şu sözleri asla unutmayın:

‘’ Yeni kuşak, en büyük cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaklardır.’’

Bende bugüne kadar bana emek vermiş tüm öğretmenlerimin huzurunda tüm öğretmenlerin öğretmenler gününü kalben ve gönlümce kutluyor, ellerinden öpüyorum.

Hayatıma iz bırakan tüm öğretmenlerime;

Sevgili öğretmenlerim, öncelikle yıllarca bana göstermiş olduğunuz sabırlı ve hoşgörülü, evlat sevginiz için çok teşekkür ederim. Kiminiz ile yollarımız ilkokula başladığım zaman kesişti kiminizle eğitim almaya devam ettiğim bu yıllarda kesişti. Hepinizle şuan gurur duyuyorum ve büyük minnet duyuyorum. Bana olan sevginiz ve geleceğime olan inancınız için çok teşekkür ederim. Pes ettiğim anda bile, ‘’sen bu değilsin toparlan’’ diyen sevgili öğretmenlerim, bana öğrettiğiniz ve ilerde çocuklarımıza öğreteceğiniz, bilgi ve hayat dersleri için teşekkür ederim.

Başta hayatımın ilk öğretmeni olan annem ve babam olmak üzere, yıllarca bir anne gibi bir baba gibi eğitim hayatımda yardımcı olan tüm öğretmenlerimin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutlarım.