Şule Taşkıran

Şule Taşkıran

Sihirli değnek

Sihirli değnek

Bilinçaltınız sizinle tartışamaz, ona ne yazarsanız ona göre davranır. Bilinçaltının iyileştirici gücüyle ilgili bulabileceğiniz en ikna edici kanıt kişisel bir iyileşmedir. Çok seneler önce cilt hastalığı yaşayan bir yakınım oldu. Tıp biliminin en gelişmiş tedavilerini uygulayan en iyi doktorlara gittiler fakat hiçbir fayda görmediler ve durumları git gide kötüleşti. Derken bir gün derin psikoloji bilgisine sahip dostumla karşılaştım. Bana bütün organların tek bir hücreden oluşup şekillendiren bilinçaltının bir kitap gibi işlev gördüğünü açıkladı. Bedenimizi yaratan bilinçaltımızın onu yeniden yaratabileceğini ve iyileştirebileceğini anlattı. Sonra saati işaret etti bunu biri üretti dedi. Ancak bu saatin nesnel bir gerçeklik olmadan önce belirgin bir fikir olarak o saatçinin zihninde yer etmesi gerekir. Saat gerektiği gibi çalışmadığı takdirde saatçinin zihnindeki o fikir ona saati tamir etmesi için gerekli olan bilgiyi verecektir. Bu benzetmeyle ne demek istediğini anlamıştık .Bedenimizi yaratan bilinçaltı da aynen o saatçi gibiydi Bedenimizin tüm hayati işlevlerini ve süreçlerini nasıl iyileştireceğini koruyacağını ve yönlendireceğini eksiksiz bir şekilde biliyordu. Ama bunu düzgün bir biçimde yapılabilmesi için ona kusursuz sağlığın nasıl olması gerektiğine dair bir fikir verilmesi gerekiyordu. Bu etki görevini görecek ve tepkisi de iyileşmek olacaktı. Dileğimiz basit ve dolaysızdı. İçimizdeki bu sonsuz iyileştirici varlık şu anda varlığımızın bütün hücrelerini dönüştürüyor ve bizleri eksiksiz, kusursuz bir hale getiriyor içimizdeki yaratıcı zeka muhteşem şeyler yaratıyordu.

Bu basit dileği her gün iki, üç kez yüksek sesle beş dakika kadar tekrarlayan arkadaşımın cildi üç ay sonra düzeldi ve kusursuz hale geldi, hastalığı yok oldu. Doktoru bile bu duruma şaşırıp kaldı ama ben ne olduğunu çok iyi biliyordum. Yapılan şey bilinçaltının hayat veren bütünlük, güzellik ve kusursuzluk kalıplarını yapmaktı. Bunlarda da bilinçaltında bulunan ve sorunun kaynağı olan olumsuz imgeleri ve düşünce kalıplarını yok etmekti. Zihinsel denge oluşmadığı sürece bedeninizde gelişme olmaz ancak zihnimizi sürekli olarak olumlu telkinlerle doldurduğumuz vakit bedenimizi değiştirebiliriz. Tüm iyileşme süreçlerinin temeli budur. Bütün hastalıklar zihinde başlar, zihinsel bir kalıpla bağlantılı olmadığı sürece bedende hiçbir iyileşme ortaya çıkmaz. Tek bir iyileşme süreci vardır o da inançtır. Tek bir iyileştirici güç vardır oda bilinçaltıdır. Demek ki bizleri neyin iyileştireceğini iyi öğrenmeliyiz. Bilinçaltımıza doğru talimatlar verdiğimizde bu inancın zihnimizi ve bedenimizi iyileştireceğini bilmeliyiz ve buna inanmalıyız. Neye inanırsanız başınıza o gelir bunu asla unutmayın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Şule Taşkıran Arşivi
SON YAZILAR