Gökyüzü Hâlâ Kimsenin Cüzdanına Sığmıyor
İnsanoğlunun aklından daha üstün bir akıl,dilinden daha güçlü bir dil ve hislerinden daha güçlü hislere sahip bir güç vardır.O da ilahi düzenin aklı ,dili ve hissidir. Bizlerle tam bir uyum içinde çalışan bu sistemle birlikte hayat boyu akıp giderken , kullandığın kelimelere ,düşüncelerine ve hislerine son derece dikkat etmelisin,Çünkü ilahi düzen senin doğru yada yanlış seçimler yapıp yapmadığı ile ilgilenmez,sadece yöneldiğin ve odaklandığın şeyle seni buluşturmak ister.İyi ya da kötü ,doğru ya da yanlış fark etmez.
Kendi mucizelerini yaratmak ve yaşamak için ilahi düzenin aklıyla ,diliyle ve hisleriyle konuşmasın.Dikkat ettiysen yeni dünyanın düzeni herkesin birbirini korumak konusunda sorumluluk almasını ,doğaya saygıyı ,duyarlılığı ,yaratıcılığı,üretkenliği ve sakinliği talep ediyor insanoğlundan.
Şartlar her zaman hep öngörüldüğü gibi olmayabilir. Bazen akla hayale gelmeyecek deneyimlere maruz kalır insan.Hatta öyle anlar olur ki dünyanın kaderi bile yeniden yazılır. Acı ölümlerle dolu bir salgın, zalim savaşlar ya da belki doğal afetler ...Hepsi yıkım dolu tecrübeler.....
Başına ne geldiği değil geleni nasıl karşıladığın ,içinden nasıl çıktığın ya da çıkamadığındır hakikat.....
Hayatın kontrolü elimizde değil...Her ne kadar kararlarımızı kendimiz veriyor,sağlığımızı kontrolümüz altında tutuyor,geleceğimizi öngörüyor,günümüze sahip çıkıyor gibi görünsek de hiçbirşeyin sürekliliği elimizde değil.....Akşam huzurla yattığımız yataktan nasıl çıkaczağımızı bilemiyoruz,hatta çıkacağımızı bile garantisini veremeyiz.Sadece birkaç saniye içinde bile değişebilir bütün işler,bütün hesaplar ve bütün kader....
Oldurmaya çalıştığın olmaz ,imkansız dediklerin mümkün olur,sağlıklıdır ama başına kaza gelir ,varlıklıdır ama umulmadık bir kayıp yaşanır. Hayat bir anda tepetaklak olmaya her an fazlasıyla müsait bir sistemdir.
Mühim olan tepetaklak olmak deneyiminden ne anladığımız....Şemsin de dediği gibi ;Ne biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?
Alışılmışın dışına çıkmak,sadece zihin açısından stres ve gerilim yaratır.Çünkü zihin her zaman otomatik işleyen , düzenli bir sistem içinde varlığını sürdürmeyi tercih eder.Zihnimize göre rutinler güvenlidir.Alışılmış olan ,bildik olan her zaman konforlu ve rahattır.Alışılmışlığın azıcık dışına çıkmak zihin açısından büyük bir tehdittir. Huzursuzluktur,güvensiz bir alandır ve konforlu değildir.
Başarmak ya da başaramamak bir son sayılmaz.Mühim olan süreçtir.Başarmaya doğru giden yolu yürümeyi göze almandır.Sana başaracağının garantisiini veremem tabii ki ama kesinlikle kaybetmeyeceğiniz sözünü verebilirim.
İstediğin sonuca ulaştığında dilediğince kutlarsın,bunu hak ettin. Ulaşmadığında İse şundan emin ol ki artık ne yapman gerektiğini biliyorsundur.Buradan öğrendiğin şeyi hiçbir hoca ,hiçbir bilge ve hiçbir kitap kazandırmazdı sana.
Bu yüzden kaybetmek yoktur hayatta.İnsan ya başarır ya öğrenir........ Ve unutma ki Sen kazanmadan bu hikâye bitmez...........
Şikayet ettiğimiz her şeye şükür etmeye başladıysanız yeni dünyaya hoşgeldiniz ,düzen bozulmadı sadece yeniden kuruldu ne demişler Güvenme malına bir kibrit yeter ,güvenme güzelliğine bir sivilce yeter....diye ,tam da bu hakikatle bambaşka bir pencereden ,hem de varoluşun penceresinden bakıp yüzleşiyor insanoğlu....Ne demişler Zafer ,kendisi olma cesaretini gösterebilenindir ..Zorluklar bizi test edebilir ama yok edemez.
Hepimizin hayatı kendine doğrusuyla yanlışıyla kendisi yaşamakta bu hayatı aynı gökyüzü altında ve herşeyi parasıyla satın alacaklarını düşünen hatta buna inana insanlar bilsin ve unutmasın ki Gökyüzü hâlen kimsenin cüzdanına sığmıyor..........belkide hepimizin içine su serpen en güzel cümle ...Ne dersiniz?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.