Semanur Tugan

Semanur Tugan

Kalabalığın Yalnızlığı

Kalabalığın Yalnızlığı

İnsanın acı eşiği diye tanımladığı şey aslında neyin eşiğidir? Öfke, nefret, sevgi, çaresizlik... Hangisinin sonuydu?

Yorgunluk, yalnızlık kim ne kadar dayanmak ister bu duyguya veya neden bu acının eşiğinde yaşar? İnsan dediğim yaratık acı çektirmeyi mi yoksa acı çekmeyi mi tercih ediyor?

Çok soru, az cevap sanırım. Kafam çok karışık düşünsenize insan istesin her şeyi yapar diyorsun ama yapamıyorsun. Bunun sebebi acı eşiği mi yoksa yine beyinde biten ve elimizde olan duygular mıydı, bilmiyorum. Hiç tanımamak mı hiç tanınmamak mıydı aslolan... Yalnız kalmak kime neden iyi gelir ya da yalnız kalmayı kim daha çok neden isterdi? Yalnızlığın konumu yok hiçbir zaman olmayacağından eminim. Sevmek ve sevilmek daha doğrusu karşılıklı ilgi tamamen menfaat mi? İnsan yaratığı yine menfaat çıkmazı mı yaşıyordu yoksa gerçekten bir olup iki kişilik bir yalnızlık mı çekiyordu? Kalabalığın içindeki yalnızlık her insanın içinde verdiği bir savaşken neden kalabalıkken tek olmak zordur düşünmedim. Belki de kalabalıktan sıyrılmak zordu, belki de yalnız kalmak kolaydı. İnsan için veya kendin için doğru olan hangisiyse onu yap demiyorum ama kalabalıkta yalnız kalmaktansa yanında olan ile beraber kalabalıkta tek olun. Benim doğrum bu olduğu için değil, hayat daha kolaylaşsın diye... Bir filmde şöyle diyordu: 'İnsanı ya vicdanı ya da ümidinden olan beklentisi öldürür.'

Dünyanın en büyük ordusu iki kişidir,

En kalabalık kenti de bir kişi…

Başladığından beri onların bitmez savaşı

Evden eve taşınır durur o bir kişi.

Özdemir Asaf

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Semanur Tugan Arşivi

Empati

01 Haziran 2024 Cumartesi 00:08