Savaş Bektaş

Savaş Bektaş

Türklere Has Yönetim Modellemesi

Türklere Has Yönetim Modellemesi

Türklere Has Yönetim Modellemesi

Salı gün yazmış olduğum yazıda belirttiğim üzere 18 yy da meşruti monarşiyi kullanmaya başlayan Avrupa ve Dünya devletlerine göre Türklerin bu yöntemi 3000 yıl öncesinde kullanmış olmaları manidar ve anlamlıdır. Türkler demokrasiye yabancı bir topluluk olmadığı gibi ilk örneklerini dünyaya tanıtanda Türklerdir ve bu sebepten Türklerin özüne dönüşte zorlanmayacaklarını düşünmekteyim. 1000 yıldır özüne yabancı biat gelenekçi sistemde Tanrıdan yetki alan hanların boyunduruğunda yaşayan Türkler yönetimsel geleneğine uymayan bu sistemden ilk olarak Atatürk sayesinde kurtulmuşlar ve özüne dönüşte önemli bir adım atmışlardır. Töre konuşur Han susar ilkesinden Han konuşur Töre susar mantığına evrilmeye çalıştırılan Türkler; Türkleri ve Törelerini çok iyi bilen Mustafa Kemal Atatürk sayesinde önemli bir geri dönüş şansı yakalamıştır.

Değişmeyen tek şey değişimdir ilkesi doğrultusunda değişen ve gelişen dünyada Türklerin yönetim modelinin de gelişmesi normal değil midir? Bize düşen görev Türk Töresine uygun yeni bir modelleme yapmaktır aklımızın yettiği ölçüde ve bu model ile günümüz şartlarına ve geleceğin ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir şekilde detaylara boğulmadan analiz yapmak olacaktır ana çerçevede.

Türklerin yönetim modeline değindik ama kısaca hatırlamakta fayda görüyorum. Türklerin Anayasası Töre Meclisi Toy ve Toya başkanlık yapan Han olarak şekillenmekte. Yasama ve yürütme Toy ve Han tarafından Yargı ise bağımsız bir kurum tarafından yürütülmektedir.  Toy u oluşturan unsurlara değinelim çünkü modelleme yapmadan önce var olan sistemi daha iyi anlamamız gerekmektedir.  Toya Han, Hatun, Ayguci veya Öge, Buyruklar ve Tudun gibi beyler katılmaktadır günümüze modelleyecek olursak Han Cumhurbaşkanını, Hatun eşini, Ayguci veya Öge Başbakanı ve Buyruk ve Tudunlarda Bakanları temsile eş değer sayılabilir. Bu durumda Türk geleneksel yönetim biçimine en uygun yönetim şeklinin Parlamenter sistem olduğunu görebiliyoruz  çünkü Toy yapılanması günümüz parlementer sistemin temelini oluşturuyor. O zaman yönetim modellememizi Türk geleneksel yönetim biçimine de uygun parlementer sistem üzerinden kurgulayacağız. Günümüz şartlarına uygun bir model düşündük peki geleceğin ihtiyaçlarını nasıl belirleyeceğiz peki ? yada Türk geleneksel yönetim şeklini geleceğe nasıl modelleyeceğiz ?

Toplumsal kararları almak için bir meclisin varlığından demokrasi adına kimsenin rahatsız olacağını düşünmeden ve geleneksel yapıya da uygunluğundan Toy varlığının devamında bir sakınca görmüyoruz peki Toy un dizaynı nasıl yapılmalı bunu biraz güncellemek gerekli. Akıl teknoloji ve bilişim sayesinde bireylerin karar verme hızının günümüzdekinden daha da hızlı olacağı bir gerçektir. Bu gerçeğin izinde ortak aklı hakim kılmak gerekirken devlet yönetimini tek akla veren yönlendiren eski yapıların yıkılması şart ve gerekli bir hamle olacaktır. Bu durumda Han ve Hatun un artık toyda bulunmasına gerek yoktur. Günümüzde bu makamların adı değişmiş ve lider,başkan,vb. olarak adlandırılmıştır. Parlementer sistemde demokrasinin önündeki en büyük engel lider saltanatıdır. Lider kendisi gibi düşünenlerden oluşan bir meclis oluşturmakta ve parlementer sistem işlerken aslında en ilkel yönetim şekli uygulanmaktadır. Bu durumda öncelikli olarak lider saltanatına son verecek demokratik gelişmeyi tasarlamak şarttır.

Türk töresinde Toy üyesi Hatunun mecliste bulunma gerekçesi kadın erkek eşitliğinin temsili olarak görmek yetersiz kalacaktır çünkü burada asıl hedeflenenin toplumu oluşturan iki cinsin olaylara bakışının temsili ve yorumlama farkının doğruyu ortaya çıkaracak olmasıdır. Bu durumda bu doğruyu geleceğin modelinde kullanmamız gerektiği aşikardır. Lider saltanatının tamamen eritilmesi için ilk aşama kadın ve erkek liderin eş başkan modelinde  eşit oranda temsilidir. Bu temsil lider saltanatının oluşmaması için yalnız başına engel teşkil edebilir mi ?  tabiki hayır. Saltanata ikinci bir darbe daha vurarak liderliğin meclis içerisinde dönemsel olması gerektiğinin altını çizelim. Yeterli olduğunu düşünüyorsanız yanlış düşünüyorsunuz çünkü daha öldürücü darbeyi vurmadık bu darbe lider başkan gibi sıfatların kaldırılıp sözcü olarak değiştirilmesi ile öldürücü darbe vurulmuş olacaktır. Bu durumda güle güle liderlik hoş geldin dönemsel eş sözcüler modeli diyebiliriz. Modellemede sınırsız demokrasi, ortak akıl ve Türk Töresi olmazsa olmazlarımız olacaktır.

Hepimizin bildiği gibi parlementer sistemlerde yasama ve yürütme yetkisi parlementodadır ve devlet başkanı ile hükümet başkanı farklı kişilerdir. Parlementoyu oluşturan partilerin kısaca dizaynına değinelim sonra parlementer sistemin dizaynına sıra gelecektir. Geleceğin modellemesi köşe yazısında izahı zor bir durum ancak bu yazının insanların ufkunda ufakta olsa bir değişiklik meydana getirmesi hayati önem arzetmektedir.

Günümüz partileri bildiğiniz üzere delege sistemi üzerine kurgulanmakta bu durumda en çok lider saltanatına izin vermekte ve demokrasi ağır bir yara almaktadır. Bizim modellememiz tamamen demokrasiden yana lider saltanatından uzak bir tasarım olacaktır. Günümüz bilişim sektörünün durumu ve ilerleyen zamanda daha da iyileşme göstereceği bir gerçek ise geleceğin partilerinde sadece üye ve parti meclisi olması yeterli olacaktır. Parti meclisi üyeleri üyeler tarafından online ve anlık oylama sistemi ile seçilmelidir. Bahsettiğimiz üzere parti liderliği dönemsel eş sözcülük sistemi şeklinde, bir bayan ve bir erkek olarak parti meclisi içinde döngü halinde dönemsel olarak yerine getirmelidir. Parti meclisi önemli konularda üye referandumu yaparak kararlar alabilmesi sağlanmalıdır. Parti dizaynı işinin detaylarına girilebilir bu sistem geliştirilebilir detaylandırılabilir ama bizim yaptığımız şey ön görüsel olarak ana yapının şeklini ortaya koymaktır. Ana sorunumuz lidersiz başkansız nasıl bir parti dizaynı yapılanmasıdır.

Devlet yapılanması analizimiz için ise modern bir dünyada devlet başkanlığının kaldırılıp bütün yetkinin bakanlar kurulu tarafından yürütülmesi sağlanmalıdır. Bakanlar kurulu içinde aynı partilerdeki gibi dönemsel eş sözcüler sistemi uygulanmalıdır. Bir erkek ve kadın hükümet adına sözcü olarak dönemsel görevlendirilme yapılabilir. Bakanlar kurulunun denetimi meclis kanalıyla yapılmalı ve uyuşmazlık durumları genel referandumlar la giderilmelidir. Esas olan konu demokrasi ise yasama yürütme ve yargı erklerinin tam bağımsızlığından bahsetmemiz gerekir benim devlet yönetim modeli yaratma gerekçemin ana unsuru tam bir güçler ayrılığının sağlanması esasıdır. Detayları yapılandırmak hukukçuların işidir bizim vurgulamak istediğimiz gerçek güçler ayrılığının tam bağımsızlığının önündeki en büyük engellerden birisi olan lider saltanatının ve lider ihtiyacı hissinin yok edilmesidir.

Modern bir devlet yapılanmasında oluşturulan bakanlar kurulunun liyakat esasında çalışmasını sağlayacak en büyük faktör kurulların oluşmasıdır. Konusunda uzman en iyi akıllardan oluşturulmuş kurullara siyasi ulaşımın engellemesi ve lider saltanatının yıkılması ile başarılı bir devlet yapısının ortaya çıkması zor görünmemektedir.

1000 yıldır bize dayatılan biat kültürünü yıkmanın en kolay yolu biat edilen makamı ortadan kaldırmaktır. Ortadan kalkan makama biat edemeyenler demokrasiye biat edecek ve özgürleşecektir. Türkiye’nin önündeki en büyük engel olan siyasi rant, oy kaygısı, biat kültürü ve insani egonun önüne geçebilmek ve tam bağımsız devlet kurumlarının teşkili için liderlik makamının ortadan kalkması hayati önem arz etmektedir. Gelişen dünyada ve teknolojik düzende Türkiye’ninde var olabilmesi için atılması gereken öncelikli ve hayati adım demokratikleşme adımıdır.

3000 yıl önce Han’a Tanrının gücünü teslim etmeyen Türklerin 3000 yıl sonra özüne dönmesi gerekmektedir aksi halde son bin yıldır süregelen Tanrının temsili Hanlık ve biat kültürü sistemiyle sürünmeye devam etmemiz kaçınılmazdır. Artık Töre konuşur Han susar sözü bile antidemokratiktir

Son sözümüz artık bu olmalı ;

TÖRE KONUŞUR HERKES SUSAR…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Savaş Bektaş Arşivi
SON YAZILAR