Bu Yabancılara Ne Oluyor Böyle?
İstanbul'da bir özel okulun müdürü, daha önce disiplinsiz davranışları nedeniyle okuldan uzaklaştırılan bir lise öğrencisi tarafından öldürüldü.
Bu menfur olayın üzerinden çok geçmedi. Şimdi de Çorum'dan bir dayak olayı ajanslara düştü.
İlk olay bir lisede geçiyor. Cinayetin gerekçesi, okuldan atılan öğrencinin okuldan atılma nedenini okul müdüründen bilmesi.
İkinci olay bir ortaokulda geçiyor. Çocuk okulda fenalaşmış. Okul müdürü de ambulans çağırarak çocuğu hastaneye göndermiş. Çocuklarının hastalığını haber alan iki yakını, okula gelerek "Bize niye haber vermedin" diyerek okul müdürünü evden getirdikleri zincirle dövmüşler. Güya yakınlarını koruyor bu iki aklı evvel. Okul müdürü hastaneye göndererek iyilik yapmış. Öyle zannediyorum, ambulansa da yanında nöbetçi öğretmeni bindirmiştir. Gelip teşekkür edecekleri yerde müdürü bir güzel dövmüşler. Üstelik zincirle. İyilik yap, kötülük gör dedikleri böyle bir şey olsa gerek. Herhalde müdürden bekledikleri, çocukları hastalanınca telefon açıp gelin çocuğunuzu götürün demek olmalı.
Bu ülkede sağlık çalışanları ve eğitimciler zaman zaman erten püften nedenlerle bu şekil cinayet ve dayağa maruz kalırlar. Maalesef bu ülkede bunlar oluyor.
Vakayıadiyeden olan bu iki olayı ele almamın sebebi, cinayet ve şiddet uygulayanların faillerinin Irak uyruklu olması.
Daha dün diyebileceğimiz yakın bir zamanda ülkemize gelen bu Iraklılar ne ara cinayeti ve şiddeti öğrendi de bizim insanımız üzerinde uygulamaya kalkar oldu böyle?
Bunlar cinayet ve şiddeti bizden mi öğrendiler yoksa daha önce ülkelerinde bu şekil cinayet ve şiddete imza atıyorlar mıydı?
Belli ki Türkiye, Irak, Suriye gibi ülkeler aynı havzanın insanıyız ve birbirimize benzeriz. Bizim onlara, onların bize verebileceği bir şey yok. Kavga, şiddet, cinayet, kaba kuvvetin her türlüsü bu iklimde var. Bu yönümüz belki de genlerimizden geliyor.
Bugün Irak, Suriye, Libya gibi ülkelerin kan gölüne dönmesinde, bölünmüşlük ve parçalanmışlıklarında, bugün istikrar vadetmeyen bir devlete sahip olmalarında, yaşanmaz hale gelen ülkelerini terk edip ülkemize sığınmalarında, belki de aklı bir tarafa bırakıp tüm işlerini böyle kaba kuvvetle çözmeye çalışmalarından kaynaklanıyordur. Çünkü rüzgar eken fırtına biçer misali bunlar da şiddet eke eke fırtınaya maruz kalıyorlar.
Bu değerlendirmeyi yaparken tüm Iraklılar, Suriyeliler, Afganlar vs. yabancılar için rüzgar ekip fırtına biçiyor şeklinde bir genelleme yapamam. Çünkü hepsinin içlerinde tertemiz olan ve aklıselim kişiler de var. Bunları istisna tutuyorum.
Ayrıca yabancı düşmanı değilim. Irkçı hiç değilim. Yabancı düşmanlığı da yapacak değilim. Yalnız bu bireysel olaylar bu şekil artarak devam ederse, muhtemel sonuçlara dair endişelerimi dile getireceğim. Iraklılardan hareketle ülkemizdeki yabancılardan bahsedeceğim. Bunu da bir sonraki yazımda ele almak istiyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.