Kalem Satmak
Son günlerde yine şehit haberleri geliyor. Fırat Kalkanı bölgesinden, Kuzey Irak’tan, Pençe Harekat bölgesinden acı haberler geldi. Eskiden şehit haberi geldiği zaman televizyonun, radyonun karşısında donar kalırdık. Bu ülkede şehit demek, gündemin, hayatın durması demekti. Teröre lanet yürüyüşleri olurdu, ellerde bayraklarla. Hepimiz de hatırlarız o günleri. Çok uzak bir geçmişte değildi. Nasıl oldu, ne ara bu hale geldik? Anlayabilen var mı? Çok mu alıştık şehit vermeye? Ne kadar acınası bir hale geldik farkındasınız değil mi? Yanlış anlaşılmasın; teröre boyun eğdik, terör karşısında aciz kaldık demiyorum. Asla yenilmeyeceğiz, boyun eğmeyeceğiz. Benim dikkati nokta çektiğim şu; Vatan evlatları toprağa düşüyor, umursamıyor artık insanlar. Mehmetlerin toprağa verilmesine alıştı insanlar…
Bir evlat kolay mı yetişiyor? Şehit annesine, babasına sorun. Evlat acısının tarifi mümkün değil. ‘Vatan sağ olsun’ diyorlar. Ülkenin rütbeli evlatları şehit düşerken, birer rahmet mesajı paylaşılıyor olay bitiyor değil mi sizin için? Halbuki biz böyle miydik? Hatırlayın. ‘Hayat devam ediyor’ diyeceksiniz. Doğrudur. Fakat bir de o anne, babaya sorsanız ya ‘hayat devam ediyor mu?’ diye.
Daldan dala atlamak gibi olacak ama konuyu bağlayacağım. Son günlerde ABD’nin fonladığı Türk medyası, haber siteleri konuşuluyor. Türkiye’deki bazı medya ve sivil toplum kuruluşlarına hibe niteliğinde yüzbinlerce dolar fon sağlandığına dair haberler gündemi sarstı. Hala da konuşuluyor. Norveç, İsveç, Rusya, Çin gibi ülkeler tarafından desteklenenlerin olduğu da söyleniyor.
Bu durum tabii ki bize has bir durum değil. Avrupa’daki kalemler siyasete, Ortadoğu’daki kalemler ise haritalara hükmedebiliyor. Genel itibarıyla bu böyle. Para alarak, fonlanarak ‘gazetecilik yapmak’ onursuzluktur, ötesi berisi yok.
Sözüm meclisten dışarı; Atila İlhan’ın bir sözü vardır ya, “Türkiye’de basın Türk değildir” diye. Bu yapılanlar da onu doğrular nitelikte. Sözüm meclisten dışarı diyorum çünkü yerel ve yaygın medya içerisinde vatan, millet için, toplum menfaati için çalışan medya mensubu arkadaşlarımız da yok değil. Onlar baş tacı.
Hatırlarsanız geçtiğimiz gün Suriye’de 2 askerimiz şehit olmuştu. Fırat Kalkanı bölgesinde. Askerlerimizi kim şehit etmişti onu biliyor musunuz? Rusların şemsiyesi altında korunan YPG, askeri aracımıza saldırmış ve 2 askerimiz şehadete ulaşmıştı. Kaç medya kuruluşu, kaç gazeteci işin içerisine Rusları karıştırdı? Ya da neden karıştırmadı? Bu fonlama, fonlanma konusuyla birlikte bir düşünün bakalım. Çok basit…
Sağlıcakla kalın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.