16 Nisan tarihinde başlayan büyük değişim harekatı 21 Mayıs’taki büyük kongre ile olanca hızıyla devam ediyor. Partili Cumhurbaşkanına geçtiğimiz bu tarihten itibaren Türkiye’de çok şeyin değişeceği de aşikar.

Yönetimdeki çift başlılığın kalkacağı seçim tarihi olan 2019 mart ayını heyecanla bekliyoruz. Değişen seçim sistemi ile birlikte lider ve parti odaklı oy kullanma dönemi de sona ermiş olacak. Artık vatandaş kendisine hizmet edecek kişiyi yine kendisi iktidara getirecek.

Bundan önce olduğu gibi aday listesine giren ancak sadece liderinin çalışması ile Meclis’e giden vekil dönemi sona erecek. Herkes liderinin arkasına sığınmadan siyaset yapacak. Çalışanın halkın içine girenin ve yeni projeleri olanların seçileceği yeni seçim sistemi güzel hareketlere de sebep olacaktır.

Zaten siyasi partiler ve seçim sisteminde reform niteliğinde bir değişiklik şart olmuştu.

Artık parti genel başkanları, sokağın sesine, seçmenin sesine kulak vermek zorunda kalacaklar. Seçmende özgül ağırlığı olmayan isimlerin belli yerlere gelmesi zorlaşacak ve  liderler yazmış olsalar bile, seçmen oy vermekte tereddüt edecektir.

Milletvekili seçimlerinde bunlar yaşanırken yerel yöneticiler de aynı şekilde seçilecekler. Vatandaş artık arasına karışan istediği zaman ulaşabileceği ve hizmet üreten belediye başkanları istiyor. Kısacası vatandaş  toplumsal refah, hizmet, adalet, hak, hukuk gibi kavramların içinin doldurulmasını istiyor.

2019 mart ayında yapılacak olan seçimlerde listeye girmek isteyenler ve ardından da vatandaşların tercihine mazhar olmak isteyenler şimdiden çalışmaya balamalılar. Çünkü sistem artık eski sistem değil, vatandaşta artık eski vatandaş değil. Artık soran, sorgulayan ve hesap soran vatandaş var.